Tuncay Özinel, bazısı ile aynı mektubun hitap satırında yan
yana gelmek bile istemediğim kişilerin arasında bana da yer vermiş ve İBBŞT
Sanat Yönetmenliği’ne gönderdiği mektubu benimle de paylaşmış. Bana yer vermiş
olmasını onun verdiği değer olarak alıyor ve teşekkür ediyorum. Tiyatromuzu
ilgilendiren konularla ilgili görüşlerimi ifade olanağı veren bu gibi olanakları
fırsat sayıyorum. Bu nedenle görüşlerimi yazmak istedim. Umarım Özinel’e de
yararlı olurum.
Tuncay Özinel, teklif etmiş olduğu “ Yüzleşme”, “Nice
Yıllara” ve “Yaşamın Sesi” isimli oyunlarının İBBŞT’nın 15 Kasım 2011 tarihli toplantısında kabul
görmediği ile ilgili 10 Ekim 2012 tarihli bir cevap aldığını belirtiyor. “Kabul
görmediği” herhalde “repertuara kabul edilmedi” anlamına geliyor. Oyunlar, 15
Kasım 2011 tarihli toplantının gündemi olduğuna göre demek ki çok daha önceden
İBBŞT’na sunulmuş. Toplantı tarihine bakarak oyunlar ile ilgili karar Ayşenil
Şamlıoğlu’nun Genel Sanat Yönetmenliği döneminde alınmış. Şamlıoğlu, 29 Mayıs
2009 tarihinde İstanbul Şehir Tiyatroları Genel Sanat Yönetmenliği görevine
getirildi. Ondan önce 8 Ocak 2008 tarihinde İBB Şehir Tiyatroları Genel Sanat
Yönetmenliği'ne getirilen Orhan Alkaya var. Şimdilik Genel Sanat Yönetmeni ise
Hilmi Zafer Şahin. Toplantı kararını
toplantı tarihinden bir yıl sonra gönderen yönetim düzenini dikkate aldığımızda
oyunların Orhan Alkaya döneminde
sunulmuş, Ayşenil Şamlıoğlu döneminde karara bağlanmış ve Hilmi Zafer Şahin
döneminde bildirilmiş olması bana hiç de tuhaf gelmiyor. Öyle düşünmek "ateşimi
alıyor". Size “absurd” mü yoksa “satirik” mi geliyor?
Tuncay Özinel’in kelimeleriyle :
“Selim İleri ‘Nice Yıllara’ isimli oyun için ‘yer yer Çehov’
demiş.”
“Yüzleşme için Devlet Tiyatroları baş rejisörü Erhan Gökgücü
‘Bu da oyun mu!’ demiş ama
Yüzleşme’yi Lionslar ve Marmara
Üniversitesi yılın oyunu seçmiş; tarihçi Mehmet Çelik , eleştirmenler Seçkin
Selvi ve Üstün Akmen, Ülkücülerin avukatı Kerinçsiz, İlâhiyat Fakültesi’nden Prof.
Cahit Baltacı ve Gülen cemaati yayını “Sanat Alemi.net” (oyun hakkında) methiyeler düzmüş. Oyun Afife Jale’ye aday gösterilmiş. Aydınlık dergisinde ve bir çok gazetede “Koşun
Yüzleşme’yi izleyin “ diye yazılar çıkmış. Ülkemizde ilk kez müthiş bir politik
konsensüs sağlanmış.”
‘Yaşamın Sesi’ isimli
oyun ile ilgili Tuncay Özinel “Bu ülkede
yaşananlara seyirci kalmamak ve taşın altına sanatçı olarak eli sokmak adına
yazılmıştır. Çünkü bu oyun Kürt olayını irdelemekte ve PPK’nın eline silahı
kimin verdiğini anlatmaktadır. Devlet Tiyatroları'na vermiştim onlar da duyarsız
kaldılar. Sizler başka bir ülkede yaşıyorsunuz ya, o nedenle tabi bu ülkenin
sorunları sizi ilgilendirmez” demiş.
Oyunlar hakkında yapılmış tanıklıkları öğrenince benim
görüşümün ne önemi var. Benden bu konuda bir görüş istenmediğini anlıyorum. Ama
konuyla ilgili başka görüşlerimi belirtmemde bir sakınca olmasa gerek.
Benim bu konuda bir deneyimim yok ama yaygın kanı odur ki
ödenekli tiyatro repertuarlarına "oyun sokmak" bir “beceri” işidir. Bu “beceri”yi
ben tanıyorum. Kamu salonlarına tahsis alma, belediyelere oyun satma,
kamu festivallerine çağrılma, yönetimlerde “bizim” adamımızı yerleştirme “beceri”leri
benim çok iyi bildiğim ihale işlerine çok benziyor. Geçmişte bir ihalede verdiğimiz teklifin başka bir
şirketin kollanması nedeniyle reddedilmesi üzerine ben isyan etmiştim ama
benden çok daha tecrübeli olan patron beni sakinleştirmiş “Olur böyle şeyler, bir
dahaki sefere bizi seçerler” demişti. O zaman çok gençtim anlamamıştım. Ama hayat
bana öğretti. “Oyun” böyle…
Tuncay Özinel’in oyunlarının değerinin anlaşılmaması
karşısında incinmemiş olduğunu sanıyorum zira o oyunlarının değerini biliyor. "Değer" bir gün mutlaka anlaşılır, "iyi olan" nasılsa kazanır. Dilerim "repertuarda bekleyen 5000 oyun" arasına onun oyunları da girer, oyunu sahnelenir. Bu düzende bile bir gün herkese bir rol çıkar(sıra gelir). Şimdilik, oyunun iyi olup olmaması değil asıl sorun (herhalde). “Oyun” böyle..
Bu yazıyı, Türk Tiyatro tarihine ışık tutsun diye yazıyorum.
Galiba Türk Müteahhitlik tarihini de aydınlatmış oldum.
Melih Anık
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder