Mimesis “Tiyatrocuların Eylemliliği” başlıklı bir editör yazısı
yayımlamış. Kim yazmış? “Editör”. Editör kim? “Duruma göre değişiyor. Kimin eli
ererse. Ama diğer editörlerle konuşuyor.” (Bana daha önce verilen cevaba göre
ben verdim sorduğum soruların cevaplarını.) Yâni “nöbetçi editör” yazmış yazıyı.
Ama “Editörün ismi yok!” "Ortak akıl" herhalde!
Ben ne söylediğine değil nasıl söylediğine bakacağım “Editör”ün?
“Duru Tiyatro’nun
durumu için yetkililer kira ve elektrik giderlerinin uzun süredir ödenmediğini
ifade ederken, Beyoğlu Belediyesi Muammer Karaca Sahnesi’nin depreme dayanıklı
olmadığını ifade ediyor” ifadesi bunun için uygun bir örnek.
Yani bir taraftan “iki tiyatro mekânsız kaldı” derken diğer
taraftan da birinin borcu vardı diğerinin binası da tehlikeli idi gibi bir “nesnel”(?)
yaklaşım “göstereceksiniz”, hemen arkasından “Sorulduğunda son yıllarda ne kadar çok sahne açıldığını rakamlarla
gözümüze sokan bu anlayış, bu sahnelerin kullanımı için gereken eş-dost
bağlantılarını veya talep edilen ücretleri söylemeyi unutuyor” diyerek “birilerine”
“çakacaksınız”! Kim onlar? Borcunu
ödemeyen Duru Tiyatro ve tehlikeli binada oturan Dostlar Tiyatrosu’nun
isimlerini açıkça verirken “son yıllarda
ne kadar çok sahne açıldığını söyleyen ama kullanımına sıra gelince yüksek
ücret talep edenleri” “es” geçeceksiniz, öyle mi?
Sonra da “Velev ki
bunlar doğru olsun”!
Biz
de size “aslan çocuklar” mı
diyeceğiz?
Ardından “kendi
sorununu şu ya da bu şekilde çözdüğünde işine gücüne dönüyor” diyerek
tiyatroculara “çakacaksınız” ama gene “ortadan”. Kim o tiyatrocular? Hepsi mi? İsmi olmayan “Editör” “çaktıklarını da isimsiz bırakmış”!
En sonda da bilgece(?) bir bitiş cümlesi: “süre giden sessizliğe bakarak bu konunun da
kısa sürede unutulacağını söylemek kehanet olmayacak.”
Peki siz ne güne duruyorsunuz? Unutturmamak sizin göreviniz
değil mi? Siz –artık nasıl olursa- ses çıkarsanıza!
Ama bir yazı içinde bu kadar “slalom yapan”, “hem nalına hem mıhına vuran” Mimesis, kendini kurtarmış, "balkona çıkmış" (!)
Haldun Taner için aklınıza geleni yazdınız. Birkaç yazı da
bunun için yazıverin canım! Ama "editörün ismi olsun"!
Sevsinler sizi! Sizin “eylemliliğinize” ne demeli?
Melih Anık
Not : Editörün, yazarın ismini yazın ki eldivenimiz ait olduğu yüzü bulsun!
YanıtlaSil