Coşkun Büktel, Ölüleri Gömün oyunu için yazdığım yazıdan “anlamadım”
diye aldığı bir paragrafa altı
paragraflık cevap yazarak gayet iyi anladığını göstermiş.
Oyunun onun çevirisinden aldığım şu cümleyi hatırlatmak isterim: “Yarın
akşam başlayacak olan savaşın ikinci yılı” / “Time: The second year of the war
that is to begin tomorrow night”
Bu cümlenin içinde “tüm” savaşlar var zaten. Bu cümlenin geniş
ufkunu düşündüğünüzde sahnedeki oyun “hapsedilmiştir”. Bu bir “aşağılama”
değildir, yazımın tümünden bu yargıyı çıkarmak için önyargılı olmanız gerekir. Oyunu
başarılı bulduğumu anlamış olan birinin aynı zamanda prodüksiyonu aşağılamış
olduğumu söylemesi de tuhaf değil mi?
Son günlerde karşıma çıkan “asparagas tiyatrosu” tanımını da
kitabını okumadığım için duymamışım demek ki. Bulur da kitabını okursam Coşkun Büktel’in
ne demek istediğini daha iyi anlayacağımı umut ediyorum. ("Yönetmen Tiyatrosuna Karşı" isimli kitabını piyasada aradığımı, verilen adreslerde bulamadığımı belirtmek isterim.)
Benim kitabım yok ama ben de Coşkun Büktel’e tüm yazılarımı
okumasını tavsiye ederim. O zaman sanırım benim "’daha farklı nasıl
yapılırdı?’ sorusuna” kafayı takmadığımı anlayacaktır. Ancak sahnede “farklılıklar
olduğunu” söylediğine göre bunun işin doğasında olduğunu onaylamış oldu. 1936
tarihli bir oyun 2011’de sahnelendiğinde “farklılıkların” olmaması normal
değil zaten. Her şeyden önce seyirci farklı. Benim peşinde olduğum “anlatmak”tır.
Tiyatro “anlatır”.
Sahnede “İsrail, Irak ya da Suriye'nin olması ya da
adlarının geçmesi” değildir maksadım. Irwin Shaw doğal olarak kendisinden
sonraki savaşları görmemiştir. Oyun, bugünün seyircisine içinde yaşadığı ve
hayatını etkileyen savaşlara dair bir şeyler söylemek zorundadır. Yani seyirci
salondan çıkarken “1936’da öyle bir savaş olmuş” izlenimi ile ayrılmamalıdır.
Bu tüm oyunlar için de böyledir. Ben yazarı tahrif eden tüm oyunlara karşı
çıktım. Ama bu yazarın dediklerinin daha iyi anlaşılmasını sağlamanın önüne
geçmemelidir.
Ben “sıradan” bir seyirci değilim. Ben bu oyun nedeniyle
içinde yaşadığım coğrafyayı ve savaşları düşünmüyorum, onları düşündüğüm için
bu oyuna gidiyorum. Sorun “sıradan” bir seyircinin ne anladığıdır.
Coşkun Büktel’e tavsiyem tv için yazdığı senaryolar ve şu
sıralarda okumakta olduğum İkinci Geliş romanında seslendiği seyirciyi ve okuru
düşünmesidir.
Melih Anık
Ölüleri Gömün oyunu için yazdığım yazı:
Coşkun Büktel’in cevabı:
http://www.facebook.com/coskun.buktel/posts/515986321752816)
NOT:
Coşkun Büktel cevap yazmış.Cevabına bağlantı vermeyi gereksiz buluyorum. Zaten aşağıdaki cevabım ne olduğunu anlatacaktır:
"Cevabıma çıkarttığınız sesi duydum."
NOT:
Coşkun Büktel cevap yazmış.Cevabına bağlantı vermeyi gereksiz buluyorum. Zaten aşağıdaki cevabım ne olduğunu anlatacaktır:
"Cevabıma çıkarttığınız sesi duydum."
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder