31 Ocak 2016 Pazar

'Ben Actors Studio ayarında kurs veririm'

Sevdiğim bir yönetmen-yazar-aktör  ile konuşurken bana 'Ben Actors Studio' ayarında ders veririm bir başkası da tüccarca insanların umudunu kullanır' dedi. Ben de veremezsin bu sistem meselesi' dedim. 

Biliyorum ki kendi tiyatro kursunun Actors Studio ayarında olduğunu iddia etmedi ama böyle bir olasılığın olabileceğinden bahsetti.

Ben bu kişisel ve ekibine olan güveni takdir ediyorum tabii ki. Ama niyetinizin ve birikiminizin düzeyi o konuda başarılı olacağınızı garanti eder mi?  Diyelim ki Actors Studio'dan mezun Türklerin ders verdiği bir okul kurdunuz programını da aynen seçtiniz bu, okulun Actors Studio ayarında ders vereceğinin garantisi olur mu? Kurumlar kurumsal sistemler içinde başarılı olabilir. Kurumu güçlü kılan unsurların başında eğiticilerin olması yanında eğitilenlerin kalitesi de gelir. Zira tiyatro eğitimi ekip işidir. Sadece eğiticilerin değil eğitilenlerin düzeyinin doğru ve birbirine yakın olması gerekir. Sürekli aynı kaynaktan beslenmesi gerekir. Biz bunu ihmal ederiz. Peki 1947 yılında kurulmuş olan bir kurum, 'yaptım oldu' ile yaratılabilir mi? Daha da önemli bulduğum bir husus var.  Actors Studio, aktörlerin, tiyatro yöneticilerinin ve oyun yazarlarının üye olduğu bir organizasyondur. Yâni programını alıp uygulamakla Actors Studio eğitimi veremezsiniz. Önce bir araya gelmiş olmanız gerekir. Siz Türkiye'de bunu yapabilir misiniz? Bir araya gelebilseniz Actors Studio'yu hedeflemenize gerek olmaz. Siz kendi 'stüdyonuzu' yaratır(s-d)ınız zaten.

Melih Anık

Tiyatro Kursları

Geçenlerde üç genç ile tanıştım. Sohbet ederken tiyatro kursuna gittiklerini söylediler. (Kursun ismi bende saklı) Kursa beş ay için dört bin lira ödediklerini öğrendim. Gençlerin eğitimini merak ettim. Üçü de üniversite tahsilli idi. Hatta biri master yapmış diğeri kendi alanında doktorasını yapıyordu. Tiyatroya kapılmışlardı, ondan kopamıyorlardı. Hatta onlara 'yüz verdiğini' hissederlerse esas eğitimlerini bırakacak kadar da kaptırmışlardı kendilerini tiyatroya. Onlara tiyatro âleminin bekledikleri gibi çıkmayabileceğini söyledim. Ben üniversite mezuniyetimden sonra Belediye Konservatuvar sınavlarına kayıt yaptırdım ama sınava girmedim kendi mesleğimde master yaptım. Tiyatro hayatımın renklerinden biri oldu. Meslek hayatımda yararını çok gördüm. Yıllar sonra tiyatro âlemine daha yakın olunca bu âlemin bize özgü kuralları olduğunu gördüm. Bu kurallar bize özgü 'dev'ler yaratmıştı. Dünyayı tanıdıkça Türkiye için doğru bir karar verdiğime inanıyorum ama çok sevdiğim tiyatroyu bu ülkede dünya standartlarında  yapamayacağımı görmek beni üzüyor. Tiyatro ile konulara geniş bir vizyondan bakmaya çalışıyorum. Tiyatro kursları bana sıkışmışlık duygusu veriyor. Çaresizliğin çaresi sanki.    

18 Ocak 2016 Pazartesi

Abdurrahman Şen ile Yapılan Röportaj

İBB Sosyal ve Kültür İşleri  Daire Başkanı Abdurrahman Şen  Seray Şahinler Demir  ile yaptığı ve Yeni Şafak'ta yayımlanan röportajda şunları söylemiş: 'Neden Necip Fazıl oynanmıyor diyenlerin hiç biri de Para oyununu seyretmedi. Bizim özel gayret ve yönlendirmelerimizle gişede yüzde 65'i zor yakaladık. Oyun Fatih'te ve Üsküdar'da yarı boş salona oynandı. Oyunu izleyin bize öyle bir baskı yapın ki yazarın diğer oyunlarını da bekliyoruz deyin. İki yıl oldu Reis Bey oyununu sahneye koyamadık.Hiçbir yönetmen yönetmeye yanaşmadı. Son olarak bir sanatçımız ben niyetleniyorum dedi. Bu yıl biri cesaretlenirse Reis Bey oynanacak.' Ben söylediklerini samimi ve ilginç buldum. Düşüncelerimi paylaşmak istedim.


11 Ocak 2016 Pazartesi

İBBŞT'da Erhan Yazıcıoğlu Dönemine Bir Bakış

Erhan Yazıcıoğlu Temmuz 2014'de İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları Genel Sanat Yönetmenliği görevine atandı. Aralık 2015 tarihinde kadro, teşvik ikramiyeleri ve yönetmelik değişikliği konularında kendisine verilen sözlerin tutulmadığını belirterek görevinden istifa etti. 2014-2015 ile 2015-2016 sezonları onun ekibinin yaptığı programa göre şekillendi. Bu dönem içinde Şehir Tiyatroları'nın 100.yılı, düzenlenen bir balo ile kutlandı.