20 Ekim 2014 Pazartesi

Üstün Akmen Oyun Dergisi’nde Beni Suçlamış

Tiyatromuzun seviyesinin çok yüksek olmadığı meydanda. Ama oyuncu olmak isteyen çok, tiyatro yapmak isteyen çok. Oyun yazan çok. Talep yüksek olunca arz da çoğalıyor. Yazarlık, oyunculuk atölyeleri, kurslar, okullar açılıyor ardı ardına. Herkes yönetmen, herkes oyuncu. Okumadan yazan, yaşamadan oynayan, bir oyun yönetti diye kartvizitinde yönetmen yazanların ülkesi burası. Ortaya çıkanın düzeyi de ona göre.

15 Ekim 2014 Çarşamba

Mustafa Kurt'un İstifa Haberinin Gösterdikleri


Türkiye'nin 'Amiral gemisi'(?) basılı Hürriyet 15 Ekim 2014 tarihli nüshasının birinci sayfasında şu haberi verdi:


Habere göre Devlet Tiyatroları Genel Müdür Vekili Mustafa Kurt "Alman yazar Goethe'ye ait oyunun orijinal metnindeki 'seninle yatmak istiyorum' gibi replikler nedeniyle oyunun kaldırılmak istenmesi" nedeniyle istifa etmişti. Haberin devamında ise (5.sayfa) oyunun Kazım Akşar'a ait olduğu(ki öyleydi) belirtilmişti.. Yâni haber birinci sayfadan beşinci sayfaya geçerken gerçek ortaya çıkmıştı(!):



Haberi Hürriyet'in birinci sayfasından 'kapan' diken.com.tr beşinci sayfaya bakmadan ya da umursamadan haberi geçmişti:  




diken.com.tr de haberi 'büyütmüştü: "klâsik Alman edebiyatının en büyük yazarlarından Goethe'ye" ait oyuna sansür yapılmıştı. Türk yazarın bir oyununa sansür yapılmasının o kadar da önemi(haber değeri) yoktu. diken, haberi 'süslerken' takip eden cümlede oyunu Kâzım Akşar'ın 'yazıp yönettiğini' belirtirken ne yaptığını bilmiyordu.

Bendeniz diken'e birkaç twit yazdım. Diken haberi 'sessizce' düzeltti.



Türkiye sanata, tiyatroya bu kadar değer veriyor. Haber medyanın, kendi anlayışına göre muhalefet yapmaya yaradığı ölçüde haber değeri taşıyor. Yanlış yapmanın sorumluluğu hissedilmiyor. 

Geçmişte Mimesis Dergi ile ilgili 'müstehcenlik' üzerine yayılan bir haber de bu amaçla böyle kullanılmıştı. Ben o zaman Mimesis Dergi sorumlusu arkadaşlara konuyu anlatmaya çalıştım ama anlamadılar, kendilerini 'oyuncak ettiler', kullandırdılar. O sırada bir tiyatro dergisi yöneticisi de demek istediklerimi anlaması gereken yerle anlamadığı için beni Hitler ile aynı resim karesine koydu. Tiyatro camiası bana yapılan bu saldırıyı görmedi, o derginin ödüllerini almaya koşuşturdu. Tiyatro camiası değeri tartışılır bir ödül için haberin çarpıtılışına göz yumdu, haysiyetli bir duruş gösteremedi. Onun için şimdi ara sıra saman alevi gibi parlayan çıkışlarına bakarak umutlu olamıyorum. Hürriyet Gazetesi'nin ve diken.com.tr'nin davranışlarına karşı da seslerini çıkaramazlar ama onlar çok 'kahraman'dır, sahnede ancak..

Melih Anık




2 Ekim 2014 Perşembe

İBBŞT’da Basın Toplantısı'ndan Çıkan: ‘Beşi Bir Yerde’

Erhan Bey basın toplantısı yapmış. Haberi Cumhuriyet, Zaman, Mimesis ve Evrensel’den okudum. Bazı duyumlar da aldım. Basın toplantısından önce bir yazı yazmıştım. (http://melihanikdokunus.blogspot.com.tr/2014/09/istanbul-bb-sehir-tiyatrolar-uzerine.html)
Basın toplantısı üstüne geldi. Bazı açıklamaları okuyunca benim yazımı mı okudu diye geçirdim aklımdan. Okumamıştır, tesadüf(?)  Her konuşma, istenerek yapılan açıklamalar kadar satır aralarında bazı açıklamaları da içerir. Ben de satır aralarını okuyarak İBBŞT yönetim şekline baktım.