Kadıköy Anadolu Lisesi bünyesinde bulunan Duru Tiyatro'ya
ait salonun tahliyesinin istenmesini Tiyatro Eleştirmenleri Birliği Başkanı
Üstün Akmen "kıyım" olarak değerlendirmiş. (http://tiyatroelestirmenleribirligi.org/haberler/342-uestuen-akmen-kiyima-duru-tiyatrodan-baslamak-istiyorlar)
ÜSTÜN AKMEN: “KIYIMA DURU TİYATRO’DAN BAŞLAMAK İSTİYORLAR” başlığı ile yayımlanan bildirisinde “Bizler, UNESCO'ya bağlı Tiyatro
Eleştirmenleri Birliği'nin birer üyesiyiz ve Kamil Onaran'ın marifetini ibret
için yedi düvele ilan edeceğiz.” demiş.
TEB’in tüzüğünde “UNESCO'nun
bir yan kuruluşu olan, kısaca A.I.C.T diye anılan "Uluslararası Tiyatro
Eleştirmenleri Birliği (Association Internationale des Critiques de Theatre) -
Paris" ile mesleki, bilimsel ve teknik alanlarda işbirliği yapar” yazıyor.
"Uluslararası Tiyatro Eleştirmenleri Birliği
(Association Internationale des Critiques de Theatre) - Paris" in
sayfasında Unesco ilişki şöyle tanımlanıyor:
“The International Association of Theatre Critics (IATC) is
a Non Governmental Organization benefitting under statute B of UNESCO.
The dissolution of the IATC shall be decided by a vote of
three fourths of the Member Associations. Any remaining contributed funds shall
be disbursed according to the original conditions of gift and the IATC's
surviving assets shall be remitted to UNESCO.”
Yani neymiş?
TEB, "Uluslararası Tiyatro Eleştirmenleri Birliği
(Association Internationale des Critiques de Theatre) - Paris"e “BAĞLI”
değilmiş.("Gönül bağı" başka!)
Zaten “The International Association of Theatre Critics
(IATC)” de Unesco’dan belli kurallara göre yararlanıyormuş. UNESCO’dan parasal
destek aldığı için de bir gün kapanması gerekirse fonları Unesco’ya
devredilecekmiş. Yani İATC’nin Unesco’ya bağlılığı da tartışılır. Bu durumda “UNESCO'ya
bağlı Tiyatro Eleştirmenleri Birliği'nin birer üyesiyiz” ifadesi de “suyunun
suyu” olur.
TEB Başkanı “TEB olarak” bildirmemiş de “birer üyesiyiz”
demiş, kendi adına konuşmuş. ("Birer askeriyiz" gibi olmamış mı Allahaşkına!) Anlaşılan gene iş TEB Başkanı’na düşmüş. Tek başına “çırpınıyor”. Ama bu “yedi düvele ilan”, AKM’nin işgali gibi
olursa diye de çok korkuyorum. UNESCO ve IATC ile korkutacaksan önce o uluslar arası söyleme
“bağlı” olman gerekir. Malûm tüm dünyanın çok hassas olduğu “intihal” olayı var
ya.
Gene de bekliyorum “yedi düvele yapılacak ilanı”. Hadi
bakalım TEB'ciler, gösterin kendinizi!
Melih Anık
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder