Milliyet Cadde’de çıkan haber şu:
“HAMLET’E ÇAĞDAŞ YORUM
Shakespeare’in ölümsüz
eseri ‘Hamlet’; çağdaş bir yorumla, CEF Tiyatro ve AYSA Prodüksiyon Tiyatrosu
ortaklığında yeniden tiyatro sahnesinde!
Oyunun galası, yarın
akşam 20.30’da Profilo Alışveriş Merkezi’inde. Babasını öldüren, annesiyle
evlenerek Danimarka Krallığı’nı ele geçiren amcasıyla ve kendi korkularıyla
mücadele eden Danimarka Prensi Hamlet’in öyküsü; Kemal Başar yönetmenliğinde
sahneleniyor.
‘Hamlet’; CEF Tiyatro
ve AYSA Prodüksiyon Tiyatrosu tarafından sahneye konuyor. Oyunda Hakkı Ergök,
Lale Başar, Arda Aydın, İsmail İncekara, Beste Bereket, Sertan Müsellim, Mesut
Yılmaz, Cemal Gönen, Hakan Eke, Mehmet Emci, Kosta Kortidis, Alkış Peker ve
Asena Ongan rol alıyor.”
Haberi kim yazmış bilmiyorum ama yazan noktalı virgülü çok
seviyor. “Shakespeare’in ölümsüz eseri
‘Hamlet’; ” Danimarka Prensi Hamlet’in öyküsü;” “Hamlet;” in sonlarında noktalı
virgül var. Oralarda virgül daha “münasip” olmaz mı?
İlk cümledeki “çağdaş bir yorumla” ve “yeniden”i
birlikte okursak şöyle bir anlam çıkıyor: “Çağdaş
bir yorumla yeniden”. Demek ki bu
Hamlet’in ilk “çağdaş” yorumu değil! Daha önce de “çağdaş” yorumu varmış. Oysa
haberi verenin şimdi yapılanın “çağdaş” olduğunu belirtmek istediğini kendi
izanımızla anlıyoruz. Bizim izanımıza bırakmasaydın ya!
“CEF Tiyatro ve AYSA Prodüksiyon Tiyatrosu ortaklığı”nda “O”nun
büyük yazılması gerekiyor ama üzerinde durulması gereken “işbirliği”, “girişim”. Zira tiyatroda ticarî bir "ortaklık"tan önce “işbirliği”nden söz etmek gerekir. Tiyatroda
illa ki “ortaklık” söz konusu ise o “ortaklık” zarara ortak olma” hâlidir. İyi
niyetli bir çabaya sanki “kazanç” paylaşılacakmış gibi “ortaklık” demek doğru değil.
“Yarın akşam” ne zaman? Habere bakanın onu anlaması için haberin
tarihine bakması lâzım. “23 Ocak 2013 akşamı” demek o kadar
mı zor? İleride bir gün bu habere bakan, oyunun galasının tarihine ulaşmış
olmaz mı!
Oyun “Profilo Alışveriş Merkezi”ndeki tiyatro salonunda. Merkezde salonların özel isimleri yok ama “Salon 1” Salon 2” diye belirtilmiş. Oyun hangi salonda? (Sahi neden o salonların “özel” isimleri yok?)
İkinci cümledeki “Babasını öldüren”in arkasına virgül konulduğu
için cümleden Hamlet’in babasını öldürdüğü anlaşılır. Bu cümle yapısında
virgülü koymazsanız da annesinin babasını öldürdüğü anlaşılır. O halde cümle “sakat”tır.
Hamlet’in “Kendi korkularıyla mücadele etmesi” ise haberi yazanın “hüsn-ü
kuruntusudur”. Zira esas olan Hamlet’in “kararsızlığı”dır.
“Kemal Başar yönetmenliği” ifadesi ile, eğer özel bir vurgu
yoksa yani “Bir Kemal Başar Oyunu” ya
da “Kemal Başar Yönetmenliği” diye
özel bir yönetim anlayışı ima edilmiyorsa ki bence Kemal Başar’ı “ekol yapan” bir yönetmenlikten
bahsetmek için erkendir, o zaman “Kemal
Başar’ın yönettiği” demek daha doğrudur.
“CEF Tiyatro ve AYSA Prodüksiyon Tiyatrosu tarafından sahneye konuyor”
demek de bana doğru gelmiyor. “Sahneye koymak” değil onların “yapımcılığı” söz
konusu.
Oyunun kadrosu yazılırken çoğunlukla oyunun baş kahramanı
ile yani bu oyunda Hamlet(Arda Aydın) ile başlanır. Zira bu oyuna başka
özelliklerin yanında Hamlet’i kimin oynadığına bakılarak gidilir. Bu haberde
adı ilk yazılan Hakkı Ergök, Hamlet değildir. Kadro sıralaması yaşa, haberi
kaleme alanın kadroya olan yakınlığına göre yapılmaz.
Eski tecrübelerimize ve bilgimize bakarak bu tür haberler “kes-yapıştır”la
üretilir. Oyunun yapımcıları haberi yazar, güvendikleri gazetecilere gönderir,
onlardan haberi yayımlamasını isterler. (“Özel durumlarda” bir eleştirmenin haberi
“süslediği” ve “teşekkür aldığı” da görülmüştür.) Bu haberde de bu anlayış
geçerli ise o zaman daha çok üzülürüm. Zira haberin CEF Tiyatro ve AYSA
Prodüksiyon Tiyatrosu tarafından “böyle” hazırlanmış olduğu sonucu çıkar. Ben gazetecilerin
bu “seviyesine” dayanırım da “tiyatrocularınkine” dayanamam. Haberi
aldığı gibi veren gazeteciliğin bu durumu, tiyatronun bu "gazeteciliğe" mahkûm olması da içler acısıdır.
Melih Anık
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder