22 Ocak 2013 Salı

Bu Haberi Kim Yazmış?


Milliyet Cadde’de çıkan haber şu:

HAMLET’E ÇAĞDAŞ YORUM
Shakespeare’in ölümsüz eseri ‘Hamlet’; çağdaş bir yorumla, CEF Tiyatro ve AYSA Prodüksiyon Tiyatrosu ortaklığında yeniden tiyatro sahnesinde!
Oyunun galası, yarın akşam 20.30’da Profilo Alışveriş Merkezi’inde. Babasını öldüren, annesiyle evlenerek Danimarka Krallığı’nı ele geçiren amcasıyla ve kendi korkularıyla mücadele eden Danimarka Prensi Hamlet’in öyküsü; Kemal Başar yönetmenliğinde sahneleniyor.
‘Hamlet’; CEF Tiyatro ve AYSA Prodüksiyon Tiyatrosu tarafından sahneye konuyor. Oyunda Hakkı Ergök, Lale Başar, Arda Aydın, İsmail İncekara, Beste Bereket, Sertan Müsellim, Mesut Yılmaz, Cemal Gönen, Hakan Eke, Mehmet Emci, Kosta Kortidis, Alkış Peker ve Asena Ongan rol alıyor.

Haberi kim yazmış bilmiyorum ama yazan noktalı virgülü çok seviyor. “Shakespeare’in ölümsüz eseri ‘Hamlet’; ” Danimarka Prensi Hamlet’in öyküsü;” “Hamlet;” in sonlarında noktalı virgül var. Oralarda virgül daha “münasip” olmaz mı?

İlk cümledeki “çağdaş bir yorumla” ve “yeniden”i birlikte okursak şöyle bir anlam çıkıyor: “Çağdaş bir yorumla yeniden”.  Demek ki bu Hamlet’in ilk “çağdaş” yorumu değil! Daha önce de “çağdaş” yorumu varmış. Oysa haberi verenin şimdi yapılanın “çağdaş” olduğunu belirtmek istediğini kendi izanımızla anlıyoruz. Bizim izanımıza bırakmasaydın ya!

 “CEF Tiyatro ve AYSA Prodüksiyon Tiyatrosu ortaklığı”nda “O”nun büyük yazılması gerekiyor ama üzerinde durulması gereken “işbirliği”, “girişim”. Zira tiyatroda ticarî bir "ortaklık"tan önce “işbirliği”nden söz etmek gerekir. Tiyatroda illa ki “ortaklık” söz konusu ise o “ortaklık” zarara ortak olma” hâlidir. İyi niyetli bir çabaya sanki “kazanç” paylaşılacakmış gibi “ortaklık” demek doğru değil.

Yarın akşam” ne zaman? Habere bakanın onu anlaması için haberin tarihine bakması lâzım. “23 Ocak 2013 akşamı” demek o kadar mı zor? İleride bir gün bu habere bakan, oyunun galasının tarihine ulaşmış olmaz mı!

Oyun “Profilo Alışveriş Merkezi”ndeki tiyatro salonunda. Merkezde salonların özel isimleri yok ama “Salon 1” Salon 2” diye belirtilmiş. Oyun hangi salonda? (Sahi neden o salonların “özel”  isimleri yok?)

İkinci cümledeki “Babasını öldüren”in arkasına virgül konulduğu için cümleden Hamlet’in babasını öldürdüğü anlaşılır. Bu cümle yapısında virgülü koymazsanız da annesinin babasını öldürdüğü anlaşılır. O halde cümle “sakat”tır. Hamlet’in “Kendi korkularıyla mücadele etmesi” ise haberi yazanın “hüsn-ü kuruntusudur”. Zira esas olan Hamlet’in “kararsızlığı”dır.

Kemal Başar yönetmenliği” ifadesi ile, eğer özel bir vurgu yoksa yani “Bir Kemal Başar Oyunu” ya da “Kemal Başar Yönetmenliği” diye özel bir yönetim anlayışı ima edilmiyorsa ki bence Kemal Başar’ı “ekol yapan” bir yönetmenlikten bahsetmek için erkendir, o zaman “Kemal Başar’ın yönettiği” demek daha doğrudur.

CEF Tiyatro ve AYSA Prodüksiyon Tiyatrosu tarafından sahneye konuyor” demek de bana doğru gelmiyor. “Sahneye koymak” değil onların “yapımcılığı” söz konusu.

Oyunun kadrosu yazılırken çoğunlukla oyunun baş kahramanı ile yani bu oyunda Hamlet(Arda Aydın) ile başlanır. Zira bu oyuna başka özelliklerin yanında Hamlet’i kimin oynadığına bakılarak gidilir. Bu haberde adı ilk yazılan Hakkı Ergök, Hamlet değildir. Kadro sıralaması yaşa, haberi kaleme alanın kadroya olan yakınlığına göre yapılmaz.

Eski tecrübelerimize ve bilgimize bakarak bu tür haberler “kes-yapıştır”la üretilir. Oyunun yapımcıları haberi yazar, güvendikleri gazetecilere gönderir, onlardan haberi yayımlamasını  isterler. (“Özel durumlarda” bir eleştirmenin haberi “süslediği” ve “teşekkür aldığı” da görülmüştür.) Bu haberde de bu anlayış geçerli ise o zaman daha çok üzülürüm. Zira haberin CEF Tiyatro ve AYSA Prodüksiyon Tiyatrosu tarafından “böyle” hazırlanmış olduğu sonucu çıkar. Ben gazetecilerin bu “seviyesine” dayanırım da “tiyatrocularınkine” dayanamam. Haberi aldığı gibi veren gazeteciliğin bu durumu, tiyatronun bu "gazeteciliğe" mahkûm olması da içler acısıdır.

Melih Anık

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder