15 Ocak 2014 Çarşamba

Coşkun Büktel Kaldığı Yerden Devam Ediyor

Coşkun Büktel, 15 Şubat 2011 tarihinde yazdığım bi yazıyla ilgili olarak 14 Ocak 2014 saat 21:05’de bir kaç twit yazmış. Aramızda geçen “twitleşme” şöyle:

Coşkun Büktel: “Melih bey, oynanmaması gereken abuk bir metinden yapılan temsilden bazı öğeleri nasıl olup da beğendiğinizi tartışmayacağım. Ama Kemal Başar'ı öksüren adamın yastıkla boğulmasını metinden çıkarmakla suçlamanız, metni okumadığınızı kanıtlıyor. Çünkü o sahne metinde zaten yok. O abuk sahneyi oyunun Rusya'daki yönetmeni kendi oyununa kendisi eklemiş. Bakınız: http://www.coskunbuktel.com/buktelcucencig.htm … …

 Melih:Bu konuyu 2 yıl önce açmıştınız cevabını almıştınız. Kitaba bakın.. (Çığ- Mitos Boyut 2007 basım sayfa 50)

Coşkun Büktel:KİTAPTA NE BULACAĞIMI SÖYLEMİYORSUNUZ Kİ... BEN ÖKSÜREN ADAMIN ÖLDÜRÜLMESİ ORİJİNAL METİNDE YOKTUR, DEDİM! İŞTE BU DEDİĞİMİN
İKİ TIKLA ULAŞACAĞINIZ BELGESİ. 1. TIK BELGEDE NE BULACAĞINIZI GÖSTERİR. 2. TIK BELGENİN KAYNAĞINI: https://twitter.com/coskunbuktel/status/423280391126921216 …

Melih: “Rica ederim aynı konulara dönmeyelim. Bir şey dediniz. Cevabı kitapta. Alın kitabı görün.”

Coşkun Büktel : “Kitapta ne bulacağımızı alıntılayın da görelim, Melih bey!

Melih: “Kitabı alın dediğim sayfaya bakın anlayacaksınız.

Coşkun Büktel:BEN O BASKIYI BULAMIYORUM. AMA SİZ DE ALINTI YAPAMIYORSUNUZ. BİR DE, BENİM BELGEYE LİNK VERDİĞİM 2 YORUMUMU NEDEN SANSÜR ETTİNİZ?”

Melih: “????

Coşkun Büktel:Baskı derken, sözünü ettiğiniz ama alıntı yapamadığınız "Çığ"ın 2007 baskısını diyorum. Sansüre gelince: https://www.facebook.com/coskun.buktel/posts/734050573279722?stream_ref=10 …
 Siz aynı konulara dönmemekte özgürsünüz, ama lütfen bana talimat vermeyin!

Melih : “!!!!

Coşkun Büktel’in yazımı yayımlamamın üstünden İKİ yıl geçtikten sonra aynı konuya neden geri döndüğünü anlayamadım. “Geri dönmek” diyorum aynı suçlamaları yapmış ben de benzer cevapları vermiştim.  Ne olabilir diye düşündüm:  1-Coşkun Büktel’in canı sıkılıyordu. 2-Bana canı sıkılıyordu. 2 yılda bir “canı sıkılıyor” herhalde.

Verdiği bağlantılardan biri “facebook”daki sayfasına gidiyor. Orada, aramızdaki “twitleşmeyi” aktarmış. İnandıklarını aynen tekrar ediyor. “İnanmışı” inandığı yoldan çevirmek güçtür bilirim ama burada birkaç belge paylaşayım bundan iki yıl sonra Coşkun Büktel konuyu gene açarsa cevap hazır olsun, onu kısa yoldan oraya göndereyim.

Benim yazımın “link”i şu:

Yazımın altında Coşkun Büktel’in iddialarının “link”i var. Yani Coşkun Büktel  ÇIĞ hakkında ne söylemişse ondan bahsetmişim. “Sansür ettin” diyor ya.



Aşağıda da  Coşkun Büktel’in bulamıyorum dediği kitabın bahsettiğim 50.sayfası. Öksüren adam ve onu yastıkla öldürmeleri  orada var. (Bu Coşkun Büktel’e hizmetim olsun!)




Büktel önce "metinde yok" diyor, arkasından "orijinal metinde yok" diyor. Onun "Orijinal metin" saydığı kendi bildiği. Bende Mitos-Boyut'un yayımladığı kitap var. Büktel kendine o kadar inanmış ki hemen suçluyor, kuşku yaratıyor:  "Metni okumamışsın".. "Sansürcüsün".. "Alıntı yapamıyorsun" İki yıldır da o kitabın baskısını bulamamış. Aramış mı acaba? Mitos-Boyut'a sorsa bulurdu. "Abuk metinden bazı ögeleri nasıl beğendiğim" ile ilgili yaptığı küçümseme içeren imaları üzerinde ise durmaya hiç niyetim yok.

Daha da ilginç olan "öksüren adamın yastıkla boğulmasını metinden çıkarmakla suçlamanız, metni okumadığınızı kanıtlıyor. Çünkü o sahne metinde zaten yok." diye başlıyor. Ben "kitaba bakın" dediğimde  "KİTAPTA NE BULACAĞIMI SÖYLEMİYORSUNUZ Kİ..." diyor.. İddia eden o, iddiayı unutan da o..

“lütfen bana talimat vermeyin!” diyen Coşkun Büktel’in yazdığı “twit”lerde verdiği “akıl”ları okuyun.(Bunu da “emir” diye sadece Coşkun Büktel okur.)

Geçmişteki twit yazışmamızda Coşkun Büktel ile konuşma yukarıdaki örnekte olduğu gibi bir önceki twit'i bir sonra değiştirmeye benzer "atraksiyonlarla" çok uzun sürdü ve “abuk sabuk” bir yere gitti. Baktım Coşkun Büktel  “durmuyor” tekrar ediyor onu “block”ladım. O zaman bana “sansürcü” dediğini hatırlıyorum. İki yıl sonra “block”u kaldırdım gene aynı noktaya döndük. Bıraktığım yerden devam ediyor. Bu sefer ben de çareyi “ünlem işaretleri”nde buldum. Allahtan “ünlem işaretlerimiz” bol.


Melih Anık

Yazıyı yayımladım: Gece geçen konuşmadan sonra sabah uyanır uyanmaz Coşkun Büktel yeni bir twit yazmış: "Ölme eşeğim, ölme! 2007 tarihli kitabı arayacağım da, bulacağım da... Benim yaptığım gibi kısa 1 alıntıyla tezinizi kanıtlasanız?"

:))))))

2 yıl önce de kitabı aramamış ve okumamış değil mi? Kendi bildiğinde ve başkası hakkında kuşku yaratmaya devam ediyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder