11 Ocak 2014 Cumartesi

7000 Yıllık Uçan Halıya Ters Binen Hırcar’ın Afişi

Oyunun tanıtım toplantısına katıldım. Toplantıda oyundan iki kısa sahne oynandı. Oyuncuları görme ve  müzikten çok kısa bir parça  dinleme fırsatım oldu. Hikâyeyi okudum. Afişi görünce bu yazıyı yazmak istedim.

Ben oyuncuları çok iyi, müziği ise fazla “sofistike” buldum. Gördüğüm iki sahnede, oyunu prömiyerde seyreden İhsan Ata’nın bulduğu “reji dehası”nın izine rastlamadım.    

Tiyatro Kumpanyası’nın oyun tanıtım toplantısı yapmasını takdir ediyorum. Toplantıyı sunan Tiyatro Kumpanyası’nın sahibi Kemal Kocatürk’tü. Yazarı(Ahmet Say), yönetmen-uyarlayanı(Yücel Erten), besteciyi(Fazıl Say), müzik direktörünü(Çiğdem Erken) dinleme şansımız oldu.

Hikâye bir meddah” anlatımı içinde yazılmış. At pazarı, akçe, altın, nazır, padişah, vezir var içinde.  Tanık da diyor, şahit de.. Kadı var ama savcı da, "supermarket" de, "diş protezcisi" de var hikâyede.. Hikâyenin ismi “İpek Halıya Ters Binen Kedi” ama oyunun ismi “7000 Yıllık Uçan  Halıya Ters Binen Hırcar”. “7000 yıl” Zaptiye Nazırı’ndan çıkıyor. Belli ki uyarlayan- yöneten de hikâyeyi oraya göndermek istiyor. Tanıtım toplantısında oynanan kısa sahnede alış veriş “altın”la yapılıyor. Anlatıcı, hikâyede külahı ile sahnede fesiyle konuşuyor.  Oyuncuların kıyafetlerine de bakarak olayın geçtiği dönem  Osmanlı.

Ticaret 7000 yıllık bir uğraş. Ticaret varsa hırsızlık da var. Ticaret ve hırsızlığın geçmişi 7000 yıl eskiye dayanıyor. “’Hırcar’ da devenin arka ayağını çakılı direğe bağlayan ip”miş. Yönetmen “gerisini oyunda görün” dedi.

Şimdi tüm bu anlatımı akılda tutarak afişe bakalım. Afişte uçan halı haline getirilmiş 100 Amerikan doları görülüyor. Oyunun isminde “uçan halı” dendiği için ben benzetiyorum. “Uçan halı” olmasa havada uçan "kaynağı belirsiz" bir dolar.  Oyun hakkında hiçbir fikri, bilgisi olmayan doları görünce ne düşünür? Uçan halı gibi dalgalanan dolar şu işini becerenin, atını Kaf Dağı’ndan aşıranın “taşıma aracı” dolar değil mi? Tiyatro(cu) bilir kime nasıl sesleneceğini. “Dolar” resmetmişse vardır bir nedeni.  Bense benim ülkem kendi masalını “akçe, altın” ile anlatırken algı yaratmak için afişte neden “dolar” kullanır diye düşünürüm. Madem bu “hikâye” 7000 yıllık bunca zaman içinde dünyada ne banknotlar, sikkeler dolandı… Ticaretin ne menem bir şey olduğunu “bir tarafında İsa Mesih’in tasviri olan diğer yanında ‘Allah birdir Muhammed onun resulüdür’ yazan sikkeler söyler.”   “ Ticareti teşvik etmeye yönelik bir siyaset izleyen  Roger kendi sikkelerini kabul ettirmek için bir Hıristiyan kral açısından oldukça tuhaf bir davranış sergileyerek üzerlerine kelime-i şahadeti yazdırmış”  “Hıristiyanların Müslümanlarla alışverişlerinde üzerlerinde Hz.İsa ve Meryem ‘in tasvirleri bulunan sikkeler kullanılmış”  (“Türklerin Yazılı Kültürü”- G.Toderini- YKY) 7000 yıl dedik mâdem mesele Osmanlı'yı aşar. Aşarsa oyun daha "cihan şümul" olur, hele konu çok geniş ve besteci dünya çapındaysa.

Afişe tekrar baktım. Yazar, uyarlayan-yönetmen ve besteci isimleri aynı sırada. Bir piyes yazarımız “oynanan, metne dayanan oyunsa yazarın ismi üste gelir” dediydi yakınlarda. O zaman Ahmet Say’ın ismini yukarı almak gerek. Mâdem yazar önde gelir, uyarlayan da “yazar yarısı” sayılır. Onu da yazarın altına yazmak gerekir. Oyunun yönetmeni sahnenin tek otoritesi sayılır. Bu oyunda aynı kişi, ismi uyarlayanın yanında kalsın.  Bestecinin ismi de yönetmenin altına yazılmalıdır. Bilirim Fazıl Say dünya için çok mühimdir ki bence de öyle, ama Fazıl Say da bilir ki yönetmen önde gelir. Müzik direktörünün ismi de bestecinin isminin hemen altında olur. Zaten toplantıdaki konuşma sırası da öyledir. 

Şimdi kimisine önemsiz gelecek bu ayrıntılar neden bir yazının konusu olur derseniz, bir eseri tanıtmak  için eserin güçlü yanları öne çıkarılır. Afişten yansıyana göre  piyesin tanıtımı üç isme birden “yaslanmaktadır”. O zaman konu ikinci planda kalır. 7000 yıllık derken konu Osmanlı ile sınırlanmaktadır. Dileğim dünya çapında bir fırsatın kaçmamış olmasıdır. Ben afişi öyle "okudum".


Melih Anık   

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder