Tiyatro Tiyatro Dergisi 2013 Ödülleri dağıtıldı. Bu arada kendisine
ödül düşenler çok mutlu. Hangi ihtiyacı karşıladığını ve de tiyatro adına
değerinin ne olduğunu çıkaramadığım ödüllerin, dergiye daha çok reklâm mı yoksa
okuyucu mu kazandırdığı konusunda da tereddütlerim var. Seyirciyi ne kadar etkiliyor acaba? Örneğin okuyucu sayısını arttırır mı, aday gösterilenler
dergiyi satın alırlar mı? Bence almıyorlar ki dergiyi yaşatmak için abone
kampanyası düzenleniyor. Yoksa bu kadar yıl aday gösterilenler devamlı satın
alsa dergi için abone kampanyası düzenlenmesine gerek kalmazdı.
Bu ödülü alan bir oyunu merak eder misiniz? Ben kendi adıma etmem. Zira
tiyatroyu takip eden biri için geçmiş
sezonu yeni sezonun başlarında hem de diğer tüm ödüller verildikten ve de sezon
eğilimi belirlendikten sonra ödüllendiren bir ödül de eskimiş sayılır. Ancak diğerlerinde
ödül almamışları ya da alınmamış ödül bırakmama telaşındaki tiyatrocuları ve
arkadaşlarını heyecanlandırır(herhalde).
Tiyatrocuların bu “ödül olsun da ne olursa olsun” heyecanını
anlıyorum. Muhtemelen evlerinde hazırladıkları raflar ödül bekliyor. Aslında
tiyatro yaparak toplumun bir derdini dert edinmiş gibi görünenler ödül söz
konusu oldu mu kendilerinden geçiyor galiba. Ödül töreninden yansıyanlara
bakarsam kimi “kızlı erkekli grup” kimi “ölen altı kardeşimiz” için ödülü
alıyorlar. Yani gündeme özel mesaj vermek de bu işin raconlarından biri. Ödülü
kimin verdiği önemli olmuyor. Örneğin ödül verenin Tiyatro Tiyatro Dergisi gibi “faşist avı”
yapması umurlarında olmuyor. Başkasını haksızca lekelemesine aldırmıyorlar. Varsa yoksa aldıkları ödül. Bunlar sahneye
çıkıp faşizme karşı oyunlar oynayacaklar biz de onlara inanacağız öyle mi?
Tiyatro Tiyatro Dergisi’nin ödülleri alışılmış dallarda
veriliyor ama her bir dalda alışılmış üç aday gösterme bu ödüllerde geçerli değil. Bazı
dallarda iki bazılarında beş aday olabiliyor.
Aynı dalda aynı kişi iki ayrı oyunla aday gösterilebiliyor. Geçmiş bir yılda “şeffaflık”
olsun diye ödül gecesi gözler önünde anında oylama yapılmıştı. O zaman gördük
ki sekiz jüri üyesi sekiz ayrı adaya oy vermiş bir aday iki oyla ödül almıştı.
Sanırım bu sene yöntemi değiştirmişler. Bu şeffaflıktan vazgeçildiği anlamına gelmez herhalde. Ama yöntem arayışı
devam ediyor olmalı.
2013 adaylarına
baktığımda 48 adaylıktan 26’sında kurum
tiyatroları aday gösterilmiş. Diğerleri de kendini alternatif, bağımsız gören
tiyatrolara verilmiş. 11 ödül dalında 7 ödül(aslında altı ama bir ödül iki kişiye
verilmiş) kurum tiyatrolarına verilmiş. Geri kalan 5 daldaki ödülün üçü de Altıdan Sonra
Tiyatro’ya gitmiş. Dergideki kurum reklâmlarının ağırlığına bakarak son
tahlilde tüm ödüllerin kamu kurumları sayesinde geldiğini söylemek çok da
yanlış olmasa gerek. Yâni kamu kurumu reklâm vererek derginin yaşamasına katkı
veriyor; dergi ödül tesis ediyor; 11 dalın 7 ödülü kamu kurumuna altı ödülü de bağımsız, alternatif tiyatroya veriliyor. “Bağımsız”
olanlar dolaylı olarak kamuya bağlanmış oluyor. Genel resmi böyle algılayınca
alternatif, bağımsız olduğu iddiasında olanların işin özü üzerine çok da kafa
yormadıklarını anlamak mümkün. O zaman siz nasıl bağımsızsınız ya da neye alternatifsiniz diye sormayalım mı?
Resim aynı zamanda bir başka gerçeği daha gözler önüne seriyor: “Alternatif,
bağımsız” sayılmayan özel tiyatroların adı yok!” Ödül alacaksan ya kamu olacaksın
ya da tek odanın salon sayıldığı mekânlarda tiyatro yapacaksın!
Tiyatro Tiyatro Dergisi Ödülleri’nin dallarına ve de
adaylarına bakınca neler görünüyor?
Başka hiçbir dalda adayı olmayan bir oyun “Yılın Yapım Adayı”
olabilir. Ah Smyrna’m Güzel İzmir’im - Tiyatro Pera, Bent - D 22, Parti - Ekip
Tiyatrosu bu “türe”(?) giren oyunlar. Parti'ye ödül verilmiş. Neyi dolayısıyla ödülü
hak etti bilemedim. Aynı dalda aday olanlardan Çehov Makinesi ( İstanbul Devlet
Tiyatrosu) yönetmen, çevirmen, giysi tasarımı, ışık tasarımı; Sessizlik(
İstanbul Devlet Tiyatrosu) yönetmen, kadın oyuncu, çevirmen, sahne tasarımı, giysi
tasarımı, ışık tasarımı, müzik,
koreografi dallarında aday gösterilmiş ama ödül alamamış, “yapım” dalında “süs”
olarak kalakalmışlar. Yapım olanaklarla da ilgili bir dal oysa.Ayrıca da seçim kriterlerinde bir dengesizlik olduğu görülüyor.
En İyi Oyun Müziği Ödülü, Çiğdem Erken( Zengin Mutfağı) ile Çağrı Beklen( Sessizlik); En İyi Oyun Yazarı Ödülü, Özer Arslan( Yaka Beyaz) ile Ahmet Sami
Özbudak( İz)’a verilmiş, bir anlamda “paylaştırılmış”. Sekiz kişiden oluşan Seçici
Kurul oylamasından aynı sayıda oy çıkmış gibi diye düşüneceğiz ister istemez. Sekiz
seçicili bir düzende altı adaylı oyun yazarı ile dört adaylı müzik dallarında
nasıl bir oylama sonucu çıktı ki eşitlik oldu acaba?
“Yılın Çevirmeni Adayı” dalı ise benim için muamma. Seçici
Kurul gerekçeli bir rapor açıklasa da dört aday ve de o dört aday arasından
Serdar Biliş nasıl seçildi bir öğrensek. Dört adaya indirmek için gözleme
alınan oyunların isimlerini ve de sayısını da merak ettim doğrusu. Seçici kurul
üyeleri tüm oyunların orijinalini ve de tercümelerini karşılaştırmalı olarak okumuşlar
mıdır acaba? Onu bırakın oyunu seyretmeden önce/sonra okumuşlar mıdır?
Bazı dallarda ise seçilenler arasında öylesine büyük bir
dengesizlik var ki karatı diğerlerinden kerelerce ağır olanlar “süs” olarak
kalmış. O isimlerin olması, hak etmese de bazılarına çılgınca sevinme olanağı veriyor.
Ben Türkiye’deki tiyatro ödüllerinin ağızlara bir parmak bal
olduğunu düşünüyorum. Tiyatrocular da bundan memnun. Ağızlarına sürülen o balı emerek
bir sene geçiriyorlar. Onlar için “bal emmekle” geçen bir yıl içinde olan olaylar, ödül
törenlerinde attıkları sloganlarla geçiştirilmeyecek kadar ağır. Ama galiba tiyatrocular kendileri ile ilgili yazılara, alkışlara, övgülere daha duyarlılar. (Yoksa hem benim yazılarıma hem de Tiyatro Tiyatro Dergisi'ne teşekkür edebilirler mi?) Bu nedenle Tiyatro Tiyatro
Dergisi’nin “faşist avına”, başkasını lekelemesine aldırmadan ödül çığlıkları atıyor ya da o “av”ı, lekelemeyi görmemeyi, duymamayı tercih ediyorlar.
Ben utanıyorum.....
Melih Anık
Not: "Yılın Yönetmeni Adayları"ndan biri olan Yeşim Özsoy Gülan şöyle bir twit yazmış:
Not: "Yılın Yönetmeni Adayları"ndan biri olan Yeşim Özsoy Gülan şöyle bir twit yazmış:
Akşam tiyatro dergisi ödülleri var. İz yılın yönetmen & yazar adayı. Jüride tam kimler var bilmiyorum.Umarım hepsi seyretmiştir oyunumuzu.:)
Bu da "durumu" ortaya koymuyor mu?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder