“Oyuncu ve soL Gazetesi yazarı” Fırat Tanış sosyal paylaşım
sitesi Facebook'ta paylaştığı yazısıyla TRT’de yayınlanan “Bir Zamanlar Osmanlı
Kıyam” dizisinden ayrılma nedenlerini anlatmış.
Her şeyden önce herhangi bir insanın herhangi bir şekilde “sömürülmesine”
karşı olduğum için Tanış’ı sömürenlere lânet ediyorum. Geçmişte Testosteron
isimli yazımın altına o yorumu yazdıktan sonra Yiğit Sertdemir’in Açık Radyo'daki programında “anlatmasına” ve arkamdan atıp tutmasına şans verilen Fırat Tanış’ı hatırlamaktan da kendimi
alamıyorum.
Ben diziyi seyretmeye değer bulmadığım için onun ayrılışı beni
hayâl kırıklığına uğratmadı ama “Bir
Zamanlar Osmanlı Kıyam” dizisinin, “sol gazetesi yazarı” Fırat Tanış’ın kendi
dünya görüşüne uyuyor muydu acaba diye de soruyorum. Fırat Tanış’ın yakınmaları “parasının zamanında ödenmemesi, oyalanması,
aldatılması, sağlığı konusunda gereken özenin gösterilmemiş olması, mobbing,
hakaret, sömürülme” gibi KİŞİSEL hususlar, yani dizinin içeriği ile ilgili
bir sıkıntısı yok. “Parayı verin istediğiniz rolü oynasın” gibi bir durum ortaya
çıkıyor. O dizi teklifini kabul ederken yaptığı pazarlık KİŞİSEL talepler
üzerineymiş; dizinin tüm aşamalarını, canlandırdığı
karakterin dizi içinde neler yapacağını merak etmemiş, kendisini sağlama alıp eline ne verilirse oynamayı kabul etmiş meğerse. Etini, sütünü, reklâmını, gündemini sermayenin avucuna bırakmış olduğunun farkına varmamış mı? Sermayenin kucağına isteyerek atlamış
olduğunu bilecek kadar yaşı var değil mi? Oyun Atölyesi'nde küfür seyrettirilen 11 yaşındaki çocuk da değil. DOT’un, Oyun Atölyesi’nin
sigortalarını ödemediği oyuncuları çalıştırdığını biliyor!
Kendi harcadığının sömürüldüğünü
düşünürse “emeğe” değer veren, “birbirine
hiç de denk olmayan imkân ve olanaklarla, hakkında, kasten başlatılan
itibarsızlaştırma ve karalamalara karşı” çok hassas olan Fırat Tanış, beni itibarsızlaştırma ve karalama kampanyasının
gönüllü tetikçisi olmamış sanki.
“Dünyaya sattıkları
projelerin haklı ve helâl karşılığını bizlere iade etme günü geldiğinde,
masanın karşısında bu gibi kişilere ilk elimi sallayan ben olacağım” derken
o yorumun içindeki “edepsiz dil”in bir taraflarından çıkmakta olduğunu anlamamak
da mümkün değil! "Helâl karşılığı" derken yaptığı göndermeye de dikkat isterim. O başlı başına bir yazı olur. Ama o "helâl"i ve içindeki kendi rolünü(katkısını) de sormak gerek Tanış'a.
“LÜTFEN BU YAZIYI PAYLAŞINIZ VE PAYLAŞTIKLARINIZA DA
PAYLAŞMALARINI TAVSİYE EDİNİZ” ricasını kıramayarak(!) yazısını paylaşıyorum http://haber.sol.org.tr/kultur-sanat/firat-tanis-osmanli-kiyam-dizisinden-neden-ayrildigini-anlatti-haberi-63479 ve yanına onun “o” yorumunu da içeren benim
yazımı koyuyorum http://hayatinnabzi.blogspot.com/2010/10/testosteron-bir-yoruma-cevap-frat-tans.html
Geçmişinizi “temizlemezseniz”
gelecek ile ilgili “temiz” plânlarınıza kimse inanmaz.
Melih Anık
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder