2 Nisan 2012 Pazartesi

TEB’in YEDEK “Onur Kurulu”

Tiyatro Eleştirmenleri Birliği’nin 17 Mart 2012 tarihli Genel Kurul Toplantısı’nda yapılan seçimler sonucunda birliğin kurulları belirlenmiş. Bir husus dikkatimi çekti, asil ve yedek “Onur Kurulu” seçilmiş:


ONUR KURULU (ASİL) 1. Seçkin Selvi, 2. Sevda Şener, 3. Zeynep Oral
ONUR KURULU "(YEDEK) 1. Melisa Gürpınar, 2. Sevgi Sanlı, 3. Özdemir Nutku


Bana tuhaf geldi, “yedek” “Onur Kurulu” üyesi olur mu?


TEB’in tüzüğüne baktım, “Onur Kurulu” şöyle açıklanıyor:


“ONUR KURULU
Madde 12- Genel Kurul'ca, üç asil, üç yedek üyeden oluşan bir Onur Kurulu seçilir.Onur Kurulu, Birliğin çalışmalarını zorlaştıran, engelleyen, aleyhine çalışan üyelerin üyelik durumlarını görüşür, inceler ve karara bağlar. Kararını, gereği yapılmak üzere Yönetim Kurulu Başkanlığı'na bildirir.Yönetim Kurulu tarafından havale edilmedikçe, üyelerin bu gibi durumları Onur Kurulu'nda ele alınıp görüşülemez.”


Gerçekten de tüzükte varmış bu “asil, yedek” tanımı. Onlar da tüzüğün gereğini yapmışlar.


Ben ilk okuduğumda “Onur Kurulu”nu kendisi “onurlandırılan” kişilerden oluşan bir kurul diye anladım, varlıkları ile “tiyatroya onur katan” kişiler yani. İnsanın aklına bu minvalde şeyler geliyor önce. Ama tüzüğü okumadan aklıma başka bir şey geldi. Kurullar yaptıkları işe göre isimlendirilir ya, yönetecekse “yönetim kurulu”; denetleyecekse, “denetim kurulu” gibi. Ben de “Onur Kurulu”nu, “onur veren” bir kurul diye anladım, “onurlandırılması gerekenleri seçen kurul” yani. Öyle değilmiş. Onur Kurulu, “Birliğin çalışmalarını zorlaştıran, engelleyen, aleyhine çalışan üyeleri inceler ve karar verirmiş.” Ama kendi kendine de bu işi yapamıyor, Yönetim Kurulu’nun ona havale etmesi lâzım. Meselâ, Onur Kurulu’ndan bir üye  böyle bir üyeyi tespit ederse Yönetim Kurulu’na söyleyecek, Yönetim Kurulu da aklına yatarsa durumu görüşmesi için Onur Kurulu’na havale edecek. Onur Kurulu sonunda bir karar alırsa onun gereğini yapacak  olan da Yönetim Kurulu.  Çok “onur”suz bir durum! Peki neden “yedekleniyor” bu kurul? 3 kişi bir araya gelemiyor diye mi? Allah vermesin birisi hastalansa ya da vefat etse “iş yarım kalmasın” diye mi? Madem 3 kişinin kararı yeter, Onur Kurulu’nu iki katı(6 kişi) üyeden yap bir araya gelebilen üçü karar versin. Onur Kurulu'na seçilen üyeler isimleri ve geçmişleri ile Türk Tiyatrosu’nu “onurlandıran” kişiler. Onlara ayıp olmuyor mu? Kaldı ki "havale eden" ve de "kararı uygulayan" Yönetim Kurulu, Onur Kurulu'na ne gerek var? Zaten TEB'in tüm üyeleri "onur"lu.


Aslına bakarsanız TEB’in tüm üyelerinin  “Onur Kurulu”ndakilerden eksik kalır yanı yok. Ama seçim sonuçlarına bakarsanız kimi Yönetim Kurul üyesi(asil,yedek), kimi Denetleme Kurul üyesi(asil,yedek) olmuş. Bu da gösteriyor ki TEB’in kurullarını oluşturmak için yeterli üyesi yok. Birlik yürüsün diye ikna edilenler kurullara seçilmiş(!)


Ben dernekçilik yaptım, ne belâlı bir iş olduğunu biliyorum. Anlamadığım, TEB’in üyeleri, çoğalmak mı istemiyor yoksa mesleğin “onur”unu korumak için kendilerinden başkasını mı “göremiyor”?


Melih Anık

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder