Her şey facebook’da yaptığım bir paylaşımla
başladı. Olayda adı geçenlerin gerçek isimlerini ve onları ele verecek şeyleri
gizleyeceğim. Zira bunlar tipik
tepkiler. İsimlerini verip reklâmlarını yapmayayım. Ben seviyeye dikkat çekmek
istiyorum. Ayrıca eleştiri yazmanın öyle kolay bir şey olmadığını göstermek
istiyorum. Zira yazılanların içinde ‘sopa göstermeler’ 'tehditler' var. Tiyatro yazmaya ilk başladığım zamanlardan
beri ara sıra oluyor. Bitmedi. Bunların
anladığı türden eleştiri yazarsanız mesele yok. Damara basarsınız öfke büyüyor.
Benim hocam Nurullah Ataç’tır. Aldırmam. Yazdıklarını ibretlik bir levha olarak
paylaşayım da tarihe kalsın. Bugün tiyatroda BUNLAR ve bunların şürekası var.
Allahtan ekşi sözlük var da bunların ne olduğu biliniyor. Bunlar’a taktığım
isimler EDİ, BÜDÜ, EDİK, BÜDÜK falan..
Yazışmada terbiyemi korudum ama EDİ dokundurmaya
devam etti. Kısa kestim.
EDİ : Üstat
kimse tekstili vermek durumunda değil bu icadı siz çıkarttınız ve hiç hoşumuza
da gitmiyor. Ben bir kere o hatayı yaptım bir daha yapmam mesela. Özellikle bir
yazarsanız teksiniz eldene de gitsin istemezsiniz. Çünkü insanlar teksin adını
değiştirip rahatlıkla oynayabiliyorlar. Ayrıca yaptığınız bazı eleştiriler
tiyatro sanatını yaralıyor. Büyük bir kitleye hitap ettiğinizi sanmıyorum ama
Ona git ben buna gitmem de işiniz bazı özel tiyatrolara seyirci
kaybettirebilir. Onda biraz daha özenli olun hiç kimse sizin gitmediğiniz
tiyatroyu duymak istemiyer. Gittiginiz bir oyunu Eleştiri kuralları içinde
eleştirebilirsiniz. Bu konuda bir otoriteyseniz oyun seçme hakkınız yok. Bunlar
benim fikirlerim diyip işin içinden sıyrılıyorsunuz ama yaralayıcı bir eleştiri
zaten zor durumda olan bir çok tiyatroya zarar verebilir. Eleştiri dozunda
olmalıdır. Ben de bir çok oyuna gidiyorum bazılarını beğeniyorum bazılarını
beğenmiyorum ama beğenmedim diye kıyameti kopartmıyorum ki ben 28 yıldır bir
tiyatro sahibiyim. Başka bir meslekten uçup gelmedim. Sizinle tanıştım sizi
severim de ve bir polemik istemiyorum. Ama bildiğim bir çok kişi size
bulaşmamak için yazmıyor. Çünkü bizim tiyatro yapmamız lazım başka işlerimiz
var.
(Buna zaman bulursam ayrı bir cevap vereceğim.
Zira benim de işim çok. Ders vermekten de yoruldum.)
Melih Anik EDİ’ye: polemik istemiyorsunuz ama
açık alanda yazıyorsunuz. Oysa telefon numaram sizde var.
EDİ Melih Anik Ama bir polemik yazisi degil.
Bir saldiri da degil. Dostca. Siz tekst isterim diyorsunuz tiyatrolarda hakli
olarak vermiyor diyorum.
(Haklı olarak vermiyorlarmış. Peki sen bana
oyunlarını okumam ve görüş bildirmem için göndermedin mi? Hem de ben
istemeden!)
Melih Anik EDİ’ye: benim de size cevap vermekten
başka işlerim var. Bir uygun zaman bulursam yazacağım.
EDİ Melih Anik’a Tabii ki. Bakın bu da dostca
bir cevap bence.
Melih Anik EDİ’ye dostca uyarıların yolları var. Sizin yaptığınız dostça sınıfına
girmiyor.
EDİ Melih Anik’a Bir birikimi
farketmissinizdir. Kırıcı yazıyorsunuz kırılmak istemiyorsunuz. Sivri bir kalem sadece sizde yok. Bir
yazışmanın arkadaşlıkları düşmanlığa cevireceğini de sanmıyorum.
(Gecenin sonunda bana düşman oldu.)
Melih Anik EDİ’ye Konuşmayı başka mecraya
sürüklüyorsunuz. Ama sizi anlıyorum.
EDİ Melih Anik’a Hic oyle bir niyetim yok.
Hakli buldugum konularda da sizin iletniz altina yazarim biliyorsunuz.
EDİ ortaya çıkınca aklıma geldi. Son zamanlarda
yaptığım gibi seyretmeyeceğim oyunlar listeme EDİ’nin bir oyununu yazdım paylaştım.
O zaman koptu. BÜDÜ çıktı geldi bir
yerlerden. Ben iki paylaşım yaptım. Amacım EDİ’ye bana gösterdiği yakınlığı
hatırlatmaktı. Anlamadı. Sessiz kalıp EDİ ile BÜDÜ’yü izledim.
EDİ : Bilet alsa bile ki( 350 Tl )iceri giremeyecek
Mimar Melih Anik ;)) Abim sen gelsen ne olur gelmesen ne olmaz.
Gercek elestirmenlere acigiz. 15 yil oldu oyun basladigi ama o zamanlar sizin
emeklilige denk gelmemistik.
(Öyle bir niyetim yok ama bilet alsam bile
içeri giremiyormuşum. Kışkırtıyor aklınca. Bilet 350 TL imiş. Davet etti
kerelerce gitmedim. Para verip mi gideceğim! Oyununa gelen çınar bir oyuncuyu şikayet etti cephe
oluşturmaya çalıştı. Çınar oyuncu oyununu ‘sallamamış’. Aradığını bulamadı.
İçinde kalmış demek ki.
Ben geçmişten bana ‘Merhabalar Üstadım’ diye
başlayan mesajını paylaştım. Bir oyununu okumam için göndermişti. Çok saygılı
idi. Başka oyunlarını, yazdığı kısa parçaları göndermişti. Bu akşam da üstat
diye başladı.Ama sahte!)
EDİ : Melih Anik Bu hatayı bir kere yaptığımı
söylemiştim
EDİ : Polemik
ariyorsunuz zararli cikarsiniz
(Tehdit. Hodri meydan. Gerçi değmez.)
(Bir ara kitabını imzalayıp göndermişti. Onu
hatırlatan bir paylaşım yaptım.)
EDİ : Melih Anik bunda ne var hakaret mi var.
Neyi kanitlamaya calisiyorsunuz ki.
EDİ : O zamanlar kendinizi Turk tiyatrosunda duayen
ilan etmemis kendi halinde bir adamdiniz. Kusura bakmayin gecmiste kalmis;)))
EDİ Melih Anik Size beni tam anlatmamislar anlasilan ;))
(Ben kendimi duayen falan ilan etmedim. Zaten
bu mümkün değil. Başkaları yapar bunu Başka
ne diyor? Aba altından sopa gösteriyor.)
(EKŞİ SÖZLÜK’te EDİ’ye baktım. Onu anlatmışlar.
Herkes ne olduğunu biliyor.Sanırım EDİ kendini bilmiyor.)
(Bu anda BÜDÜ girer)
BÜDÜ : Melih Anik bey size eleştri yapan kişilere
oyunu ile saldırmak size yakışmadı. Yazışmaları falan yayınlıyorsunuz.
Hatırlarsanız ilk arkadaş olduğumuz dönemlerde bende sizi gerçekten tiyatro
insanı zannedip oyunlarıma davet
etmiştim. Branşınızda yaptığınız eleştrileri takdirle takip edip beğenş
yapıyorum. Ama seyretmediği oyunlar için ahkam kesmek sizin gibi değerli bir
müteahhite yakışmıyor. (araştırmayın diye ben yazıyım ……….(Oyunlarının isimlerini yazmış) Dostkukla
(Yazıyor yazıyor sonunda dostlukla diyor. Tam
bir riya. Neyin dostluğu? Beni oyununa iki üç kez davet etti. Gitmedim. Ödül
jürisindeki bir arkadaşım ‘Aman sakın gitme. Böyle kötü oyun az bulunur’
demişti. İnternette araştırdım. Arkadaşım
çok haklı. Oyun kötü. Kendisi de kötü oyuncu ayrıca. Bana ima ile ‘sen işine
bak’ diyor. Aklınca ince(!) bir uyarı. Seyretmediğiniz oyunlar hakkında yorum
yapabilirsiniz. Mesela onun oyunları. Bence zaman kaybı. Zira mal ortada.)
EDİ BÜDÜ’ye Ben de oyle demistim ama bazi insanlar
bununla besleniyorlar. Sanki hakaret mi etmisim. Keske kitabin parasini
isteseymisim. Ah;)
(Kitabın parasını isteseymiş. Kitap elinde
kalırdı. Zira maalesef kötü bir yazar. Bir oyunu dışında oyunlarını
seyretmedim. Birikim ondan kaynaklanıyor.)
BÜDÜ EDİ’ye aranızdaki konu beni ilgilendirmiyor.
Ama bizim gibi hayatını bu işe adamış, bu meslek için her yıl 100 bin liraya
yakın riske giren, vergisini ödeyen adamlara Candarlı'da emeklilerle iyi
niyetle amatör bir şeyler yapmış ( ben Melih bey kadar acımasız olamam, oyunu
seyretmediğim için o konuda birşey diyemem) kişinin oturduğu yerden oyun
seyretmeden sürekli eleştri yapması hoş değil. Melih bey bende telefonunuz
mevcut değil o yüzden burdan yazdım😉
(Bizim ‘amatör’ işlerimiz pek çok tiyatrodan
daha önemli. İyi olması gerekmiyor. Öyle bir iddiası da yok. Ama başka bir iddiası var: Biz
halk tiyatrosu yapıyoruz. Bizimki gönül işi. Bunu BÜDÜ yapamaz.)
EDİ BÜDÜ’ye Ben
de var ama diyeceklerimden korktum.
(Bak sen! Neden korkmuş acaba? Bu da bir tehdit iması! Dost olan
ortaya yazmadan arar. Ortaya yazmış sonra da diyeceklerinden korkmuş telefon etmemiş!)
EDİ BÜDÜ’ye
(Tiyatro dergisi’nin panopticon ile ilgili
haberini paylaşmış)
(Tiyatro Dergisi’nin köpürtmeye çalıştığı bir
olay. Savcılığa veren bile pişman. Ama EDİ acıtacak bir yer arıyor. Cephane
bitti internette şahit arıyor.)
BÜDÜ Aaaa bu olayı biliyorum Melih Beyin yine
seyretmeden hırsızlıkla suçladığı daha sonra da ifade vermeye gittiğinde "
sadece tiyatro eleştiriyorum " diye kıvıırdığı olay. Çok da şeetmemek
gerek
(Ne suçlamayı biliyorlar ne de savunmayı. Savunmamdan
bu yana iki yıl geçti. Arayan soran yok. Bittiğinde yazacağım olayı. EDİ ile
BÜDÜ mal bulmuş mağribi gibi atlamış. İnsan tam hâkim olmadığı konuda susar ya da şeetmez değil mi!)
BÜDÜ EDİ’ye Melih beyin bilmediği ama sanırım bu
gece öğreniyor " Asaletim suskunluğumdur" Herkes kendi işine bakacak.
Sesssiz sedasız iyi bir tiyatro seyircisi olarak oyunlara gitsin seyretsin.
İnşaat konusunda yorum yapsın bizde takdir edelim. Aksi takdirde bizde kendi
sayfalarımızda paylaşımlar yapacağız. Bak kibarlık yapıp hala onun paylaşımı
altında konuşuyoruz. Yoksa başlayacağım
. Eyyyy Melih Anik diye. Melih bey sizi seviyoruz siyah olmazsa
beyaz olmuyor
(Suskunluğum bu saçma sapan oyuna gelmemekten kaynaklanıyor. Sadece izliyorum. Bir de akıl veriyor! Sana mı soracağım ne yapacağımı? Bu da tehdite
başladı.Beni seviyormuş hadi oradan! Tiyatro, dizi dünyasında başka işlerden
gelen arkadaşları yok mu BÜDÜ’nün? Onlara ayıp değil mi?)
EDİE http://www.tiyatrodergisi.com.tr/melih-anikin-yaptigina...
Melih Anık’ın Yaptığına, “Edep Ya hu!” Denir | Tiyatro
Dergisi
(Hep aynı laklaka. Tiyatro Dergisi’nin abuk
haberini şahit tutmuş.)
BÜDÜ
: Melih Bey yine bildiğiniz yoldasanız. Buraya
yazın tartışalım. Az önce dedim ya yada sayfama gelin doğudaki çoçuklara
katkıda bulunun
(Tartışma istiyor hazret. Sayfasına davet
ediyor. Ne olacaksa! Tuhaf değil mi bunlar! Doğudaki çocuklara yardım için EDİ
ile BÜDÜ’ye beş kuruş vermem.)
EDİK : Burada yaşanan polemik gerçekten çok
üzücü. EDİ oyunlarını beğenirsiniz beğenmezsiniz, o ayrı konu. (
Ayrıca …..(oyunun adı) oyunu stil bakımından oldukça özgündür.) Bunların
yanında EDİ abi ile tanışalı 8 yıl
oluyor. O zamanlar …(semt) yaşıyordum. Tiyatro için harcadığı enerji ve
etrafındaki insanlarda bu enerjiden faydalansın diye verdiği çaba kıymetli.
Hayat herkese eşit şartlar sunmuyor. Herkes aynı eğitimden geçmiyor. Bakış
açıları ve yorumlayışları farklı olabiliyor. Ama …(tiyatronun ismi) benim
bildiğim zamanlar kapısı herkese açık bir aşevi gibiydi. Şimdi de değiştiğini
sanmıyorum. Bazı şeyleri yerinde görüp yaşayıp hakkını teslim etmek lazım...
(Ben tiyatroların aşevi olmasına aldırmam. Takdir
de etmem. Tiyatro olsun yeter. Oyun da bana göre değil diyeyim geçeyim. Değer verseydim seyreder yazardım.
Baktılar cevap vermiyorum kendi sayfalarına
çağırdılar. Kışkırtıp polemik çıksın istiyorlar. Ben sessizliğimi sürdürünce
yaptığım başka paylaşımların altına dalmaya başladılar)
EDİ : Dinime küfreden bari müslüman olsa diye bir
söz vardır BÜDÜ şimdi dekoru kostümü fullemiş tiyatrolara hasetle
dalan ismi lazım değil bir arkadaşın oyunu olursa biletini alpda gideceğim
oyunlar arasında. Çinde oynansa gitmezsem neyim. …. (EDİ’nin arkadaşı)
(Benim Çandarlı’da yaptığım oyun fotoğrafı
altına yazmış. Bu sene oyun yapmayı düşünüyorum gene. Biz oyunumuza gelenleri
engellemeyiz. Gelsin. Ama unutmasın mazeret uydurmasın GELSİN!)
……………………..
EDİ Melih Anık’a: Seni pek sallamamışlar. Yahu üç
kuruşluk bilginle izlemediğin şeye nasıl gülüyorsun anacım. Selçuk Yöntemden
bahsediyoruz mesela. Senin neyine ona laf söylememek:)
(Amadeus için yaptığım paylaşımın altına
yazmış. Selçuk Yöntem’in ismini kalkan yapıyor. Bu muhterem bir ara bir başka
oyuncu yönetmen ile yakın arkadaştı. Şimdi arkasından konuşuyor. Dostluğuna
güvenilmez.)
……………………..
EDİ Melih Anık’a Yenilen pehlivan güreşe doymazmış. Abiciğim kimse seni sallamıyor.
Şu üç beş şakşakcına güvenme. Burada yılardır tiyatro yapan ve salonu dolu olan
oyuncular var. Sen neyinle kime karşı savunuyorsun. Hani laf soktum sanıyorsun
da yerini bulmuyor. Amacımız seni sinir
etmek. Sen de kaşınıyorsun ki henüz bizi silmedin. Sen neyi eleştirebilecek
geçmişe sahipsin. Bunca zaman yaşına verdik sustuk ama artık sen su kaçırdın. Sizden sene döndük. Konuştukça
batıyorsun. Saygınlığın kalmadı. Çandarlı da yüzünü boyayıp ront yapınca oyuncu
olunmuyor. Gözün yiyorsa İstanbulda gişe aç da önünde saygıyla eğilelim. Bir daha dalaşırsan yaşına başına bakmam
haberin olsun. Klavyede kahramanlık kolaydır. Bir gün bana rastlarsan
aynı cesaretle yüzüme konuşmanı beklerim. Şimdi git yoluna. Sevgili BÜDÜ bu
biz kaşıdıkça kaşınıyor sanırım.
(EDİ birkaç saat içinde bu hâle geldi. Beni
sinir etmek isterken kendisi dağıttı. Yenilen pehlivan güreşe doymazmış diyor.
Gölgesi ile güreşiyor sanırım. Ben izliyorum. EDİ ile Büdü’yü silmedim zira
daha ne yazacaklar diye bekliyorum. Daha birkaç saat önce üstat falan şimdi ‘su
kaçırdın’. Saygınlığım konusunda da pek uzman maşallah! Seyretmediğin oyunu
eleştirme diyen EDİ Çandarlı’daki oyunlarımıza ‘ront’ diyor. Gözün yiyorsa sen
gel Çandarlı’da halk ile tiyatro yap da görelim. Tehditini kenara yazdım. Buradan da paylaşıyorum. Herkes duysun. Seni ve çevreni de
uyarıyorum. Tiyatrocunun içinden motorcu çıktı. Git yoluna diyor ama
yolumun üstünde oturuyor.)
…………………
BÜDÜ Evet bu saatler halüsünasyona sebeb olur. Alla
sen yayınlasana bende inanayım yazdığına. Bu gece uzun olacak😉
(Niyet
etmiş. İlla bela çıksın istiyor.)
……………………..
EDİ Melih Anik yazdığın abuk subuk yazılarla
kirlilik yaratıyorsun ve kimse sallamıyor. Bize
de eğlence çıktı. Ciddiye alsak bu kadar ugrasmaz kusura bakma der
çekiliriz
(Ciddiye almadıkları bu! Ciddiye alsalar ne olacaktı acaba? Oraya buraya saldırıyorlar.)
BÜDÜ Nıç oraya gelin burdan olmaz🤣 Oraya
gelemiyorsanız benim sayfama gelin. Bak doğudaki çocuklara bir mont bir bot
kampanyamız var. 75 tl.
(BÜDÜ de fırsatı değerlendiriyor.)
EDİ BÜDÜ’ye E bulunca malı tartisiyoruz. Kacak
dovusme Melih Anik cevap ver yazilarin altina.
(Bu neyin kafasıdır bilmem. EDİ ile BÜDÜ zorla
cevap istiyorlar)
……………………..
BÜDÜ Bakın sevgili Melih Anik ı takip eden
74 kişi ve arkadaşı olan 1800 küsur arkadaşı. Burdaki şıracı EDİ bozacıda BÜDÜ
Biz bu mimar arkadaşımızı ısrarla uyarıyoruz. Diyoruz ki emekli olduktan sonra
okuduğun 5-10 kitapla eleştirmen olunmuyor. Ki seni eleştirmen sayan da yok
polemik seviyorsun. Bugüne kadar cevap vermedik. Eee mahkemeye verilincede
kıvırıyorsun. Yahu 3-5 beğeni için bu yollara başvurma. Bu son. Ya beni engelle
yada sus ve inşaat konusunda yorum yap. Ben sana gitmek istediğin oyunlara
davetiye bulurum. Haa o kadar konulardan uzaksın ki özel belediye otobüs
sendikasının zam isteğini bile farklı yayınlıyorsun
(Ne müteahhit oldum ne de mimarım. BÜDÜ
kulaktan duyduğu ile idare ediyor. Beni tanımadığı belli. Ben kitap okumaya
emekli olduktan sonra başlamadım. Evimde on bin kitaplık bir kütüphanem var.
Digital arşivim de ilave. EDİ ile BÜDÜ ilkokula giderken ben tiyatro yapıyor, seyrediyor, kitap okuyordum. Uyarladığım yazdığım yönettiğim oynadığım oyunlar var. Haldun
Taner gibi bir Usta’nın takdirlerini aldım EDİ ile BÜDÜ kim ! Mahkemede kıvırdığımı kim söylüyor? Savunmamı mı
gördün? Beğeniye de ihtiyacım yok. Tiyatrodan maddi bir beklentim de yok. Alkış ihtiyacı sizlerde var. Bu davetiye ile
oyuna gitmek meselesi de sıktı artık. Senden gelecek davetiye de eksik olsun.
Ben kimin davetine gideceğimi biliyorum. Her daveti de kabul etmiyorum. Sizin davetlerinize
geldim mi? Gelmedim. Davet edenin yaptığına saygı duymam gerekiyor. Senin bir
yılda oyuna harcadığını söylediğin parayı ben sanata, kitaba, gösteriye harcıyorum. İsteseydim sizleri finanse ederdim
bana oynardınız. )
BÜDÜ Cevap vermediğiniz için bizde sayfamızda
giriyoruz
EDİ Melih Anik son nokta konmus buna cevabin var mi
azizim.
(EDİ ile BÜDÜ küstü. Sayfalarına
gidiyorlar. Güle Güle.)
………………………
(BÜDÜ dayanamadı kendi sayfasında ama beni de
etketliyerek yazdı)
Sevgili tiyatro sevdalıları. Bir müteahhit var Melih
Anik. Kendini eleştirmen ilan etmiş. Tanıyan bilen var mı? Bakıyorum sadece
davet edildiği ( beleş) oyunlara övgüler yağdıran, gidemediği oyunlara e kaka
diyen biri. Gerçekten soruyorum tanıyan var mı? Araştırıyorum adama hırsız
demiş mahkemeye verilince kıvırıp " Ben oyun eleştiriyorum" demiş.
Amacı sadece polemik yaratarak takipçi kazanmak. Kendi sayfasında kendi
yorumları altında onlarca uyarmama rağmen bu yola başvurmama sebeb oldu. Benim
arkadaş listemde mevcut. O yüzden ondan da yorum bekliyorum.
(Ne kadar seviyesiz bir paylaşım. Müteahhit
değilim hiç olmadım. Kendime eleştirmen demiyorum. Bunun bile farkında değil.
Yahu sizin beni davet ettiğiniz oyunlar ‘beleş’ değil mi idi? Geldim mi? Övgü
mü aldın benden? Hâlâ aynı yerde patinaj yapıyor savcılıktaki takip için. Bir
senaryo yazıp inanıyor. Polemikle takipçi kazanıyormuşum. Yahu benimle polemiğe
giren sizsiniz EYYY EDİ ile BÜDÜ! Ben susmuş sizleri izliyorum. İsimlerinizi vermiyorum ki takipçiniz benim
yüzümden artmasın. Bana soruyorlar kim bu EDİ ile BÜDÜ diye. Bana sataştınız
tanındınız.
Tabii arada başkaları da çıktı. Bu doğal.
Hapşıranın çok yaşa diyenleri olur.Tiyatro dünyasında dostluk arkadaşlık yalan.
İş ilişkisi.)
BÜDÜK Facebook'ta, Twitter'da son bir yıldır adını
tiyatro ekipleri tarafından nefretle duyduğum bir amca var. (Amcayı tanımam) Bu
amcanın asıl mesleği müteahitlikmiş. Ama bu amca paylaşımlarında öyle şeyler
söylüyor ki. Paylaşımlarına göre bu amca: ünlü bir tiyatro eleştirmeni,(blogu
var)☺️ spor
yorumcusu, doğa bilimcisi, halk ozanı, siyaset uzmanı, sanat işlerinde karar
merci... Her şey var amcada. Üzülerek söylüyorum ki aynı şubeden bir tane de Diyarbakır'da var. Bu da
zamanında TRT korosunun provasına gidip soprano sesine sahip bir kadın
sanatçıya: sesin çok kötü ve çok ince biraz pez gir, deyince dayağı yemiş
abladan. Bence tez vakit silmek lazım bunları piyasadan... ☺️☺️ Canım
sıkıldıkça paylaşımlarına bakıp gülüyorum. Bende bundan sonra kendi yönettiğim
oyunlara gitmeyeceğim.😜😜
(Yazdıkları beni güldürmedi. Bu arada onun da
içinde kalanlar varmış. Diyarbakır’daki provayı karıştırmış işin içine. Bana amca demiş. Ben de ona yeğen diyeyim
bâri. Yeğenim, benden nefret edenler de var beni sevenler de. Bu normal bir şey. İşim müteahhitlik değil. Hiçbir zaman
müteahhit olmadım. Ünlü müyüm bilmiyorum
ama böyle giderse beni ünlü yapacaksınız.
Beni hiç tanımıyorsun. Gençsin herkesin peşine takılma eteğine yapışma.
Zira çoğu elbisenin içinde değil. Benden sana amca öğüdü.
Sona geldik nokta
Melih Anık
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder