8 Şubat 2020 Cumartesi

EDİ ile BÜDÜ'nün LAKLAKASI



Her şey facebook’da yaptığım bir paylaşımla başladı. Olayda adı geçenlerin gerçek isimlerini ve onları ele verecek şeyleri gizleyeceğim.  Zira bunlar tipik tepkiler. İsimlerini verip reklâmlarını yapmayayım. Ben seviyeye dikkat çekmek istiyorum. Ayrıca eleştiri yazmanın öyle kolay bir şey olmadığını göstermek istiyorum. Zira yazılanların içinde ‘sopa göstermeler’ 'tehditler' var. Tiyatro yazmaya ilk başladığım zamanlardan beri ara sıra oluyor. Bitmedi.  Bunların anladığı türden eleştiri yazarsanız mesele yok. Damara basarsınız öfke büyüyor. Benim hocam Nurullah Ataç’tır. Aldırmam. Yazdıklarını ibretlik bir levha olarak paylaşayım da tarihe kalsın. Bugün tiyatroda BUNLAR ve bunların şürekası var. Allahtan ekşi sözlük var da bunların ne olduğu biliniyor. Bunlar’a taktığım isimler EDİ, BÜDÜ, EDİK, BÜDÜK falan..
Gece ilk paylaşımın altına EDİ’nin dalışı ile başladı. Yazılanın EDİ ile uzaktan yakından ilgisi yok. İlgili kişi bile saygı ile karşıladı ses çıkarmadı. Ama EDİ’de biriken bir şeyler var. Fırsat bekliyormuş meğerse. Ben bunun geleceğini daha önceden başka imalarından hissetmiştim. Burada ‘taşmış’. Dili de çok karışık. Üstat ile başlıyor, sizi severim ile devam ediyor.  Yazışmanın kalanında dostça uyarıdan bahsediyor. Arada imalar yapıyor, aklınca dokunduruyor: ‘Başka meslekten uçup gelmedim’ ‘Sana kimse bulaşmak istemiyor’ Ve vurucu(!) cümle ile bitiriyor:  ‘Bizim işimiz var’ Samimiyetsiz riya dolu bir paylaşım.
Yazışmada terbiyemi korudum ama EDİ dokundurmaya devam etti. Kısa kestim.
EDİ :   Üstat kimse tekstili vermek durumunda değil bu icadı siz çıkarttınız ve hiç hoşumuza da gitmiyor. Ben bir kere o hatayı yaptım bir daha yapmam mesela. Özellikle bir yazarsanız teksiniz eldene de gitsin istemezsiniz. Çünkü insanlar teksin adını değiştirip rahatlıkla oynayabiliyorlar. Ayrıca yaptığınız bazı eleştiriler tiyatro sanatını yaralıyor. Büyük bir kitleye hitap ettiğinizi sanmıyorum ama Ona git ben buna gitmem de işiniz bazı özel tiyatrolara seyirci kaybettirebilir. Onda biraz daha özenli olun hiç kimse sizin gitmediğiniz tiyatroyu duymak istemiyer. Gittiginiz bir oyunu Eleştiri kuralları içinde eleştirebilirsiniz. Bu konuda bir otoriteyseniz oyun seçme hakkınız yok. Bunlar benim fikirlerim diyip işin içinden sıyrılıyorsunuz ama yaralayıcı bir eleştiri zaten zor durumda olan bir çok tiyatroya zarar verebilir. Eleştiri dozunda olmalıdır. Ben de bir çok oyuna gidiyorum bazılarını beğeniyorum bazılarını beğenmiyorum ama beğenmedim diye kıyameti kopartmıyorum ki ben 28 yıldır bir tiyatro sahibiyim. Başka bir meslekten uçup gelmedim. Sizinle tanıştım sizi severim de ve bir polemik istemiyorum. Ama bildiğim bir çok kişi size bulaşmamak için yazmıyor. Çünkü bizim tiyatro yapmamız lazım başka işlerimiz var.
(Buna zaman bulursam ayrı bir cevap vereceğim. Zira benim de işim çok. Ders vermekten de yoruldum.)
Melih Anik EDİ’ye:  polemik istemiyorsunuz ama açık alanda yazıyorsunuz. Oysa telefon numaram sizde var.
EDİ Melih Anik Ama bir polemik yazisi degil. Bir saldiri da degil. Dostca. Siz tekst isterim diyorsunuz tiyatrolarda hakli olarak vermiyor diyorum.
(Haklı olarak vermiyorlarmış. Peki sen bana oyunlarını okumam ve görüş bildirmem için göndermedin mi? Hem de ben istemeden!)
Melih Anik EDİ’ye:  benim de size cevap vermekten başka işlerim var. Bir uygun zaman bulursam yazacağım.
EDİ Melih Anik’a Tabii ki. Bakın bu da dostca bir cevap bence.
Melih Anik EDİ’ye  dostca uyarıların yolları var. Sizin yaptığınız dostça sınıfına girmiyor.
EDİ Melih Anik’a Bir birikimi farketmissinizdir. Kırıcı yazıyorsunuz kırılmak istemiyorsunuz. Sivri bir kalem sadece sizde yok. Bir yazışmanın arkadaşlıkları düşmanlığa cevireceğini de sanmıyorum.
(Gecenin sonunda bana düşman oldu.)
Melih Anik EDİ’ye  Konuşmayı başka mecraya sürüklüyorsunuz. Ama sizi anlıyorum.
EDİ Melih Anik’a Hic oyle bir niyetim yok. Hakli buldugum konularda da sizin iletniz altina yazarim biliyorsunuz.
EDİ ortaya çıkınca aklıma geldi. Son zamanlarda yaptığım gibi seyretmeyeceğim oyunlar listeme EDİ’nin bir oyununu yazdım paylaştım. O zaman koptu.  BÜDÜ çıktı geldi bir yerlerden. Ben iki paylaşım yaptım. Amacım EDİ’ye bana gösterdiği yakınlığı hatırlatmaktı. Anlamadı. Sessiz kalıp EDİ ile BÜDÜ’yü izledim.   
EDİ :  Bilet alsa bile ki( 350 Tl )iceri giremeyecek Mimar  Melih Anik ;)) Abim sen gelsen ne olur gelmesen ne olmaz. Gercek elestirmenlere acigiz. 15 yil oldu oyun basladigi ama o zamanlar sizin emeklilige denk gelmemistik.
(Öyle bir niyetim yok ama bilet alsam bile içeri giremiyormuşum. Kışkırtıyor aklınca. Bilet 350 TL imiş. Davet etti kerelerce gitmedim. Para verip mi gideceğim!  Oyununa gelen çınar bir oyuncuyu şikayet etti cephe oluşturmaya çalıştı. Çınar oyuncu oyununu ‘sallamamış’. Aradığını bulamadı. İçinde kalmış demek ki.
Ben geçmişten bana ‘Merhabalar Üstadım’ diye başlayan mesajını paylaştım. Bir oyununu okumam için göndermişti. Çok saygılı idi. Başka oyunlarını, yazdığı kısa parçaları göndermişti. Bu akşam da üstat diye başladı.Ama sahte!)
EDİ : Melih Anik Bu hatayı bir kere yaptığımı söylemiştim
EDİ : Polemik ariyorsunuz zararli cikarsiniz
(Tehdit. Hodri meydan. Gerçi değmez.)
(Bir ara kitabını imzalayıp göndermişti. Onu hatırlatan bir paylaşım yaptım.)
EDİ :  Melih Anik bunda ne var hakaret mi var. Neyi kanitlamaya calisiyorsunuz ki.
EDİ :  O zamanlar kendinizi Turk tiyatrosunda duayen ilan etmemis kendi halinde bir adamdiniz. Kusura bakmayin gecmiste kalmis;)))
EDİ  Melih Anik Size beni tam anlatmamislar anlasilan ;))
(Ben kendimi duayen falan ilan etmedim. Zaten bu mümkün değil. Başkaları yapar bunu  Başka ne diyor? Aba altından sopa gösteriyor.)
(EKŞİ SÖZLÜK’te EDİ’ye baktım. Onu anlatmışlar. Herkes ne olduğunu biliyor.Sanırım EDİ kendini bilmiyor.)
(Bu anda BÜDÜ girer)
BÜDÜ : Melih Anik bey size eleştri yapan kişilere oyunu ile saldırmak size yakışmadı. Yazışmaları falan yayınlıyorsunuz. Hatırlarsanız ilk arkadaş olduğumuz dönemlerde bende sizi gerçekten tiyatro insanı zannedip oyunlarıma davet etmiştim. Branşınızda yaptığınız eleştrileri takdirle takip edip beğenş yapıyorum. Ama seyretmediği oyunlar için ahkam kesmek sizin gibi değerli bir müteahhite yakışmıyor. (araştırmayın diye ben yazıyım  ……….(Oyunlarının isimlerini yazmış) Dostkukla
(Yazıyor yazıyor sonunda dostlukla diyor. Tam bir riya. Neyin dostluğu? Beni oyununa iki üç kez davet etti. Gitmedim. Ödül jürisindeki bir arkadaşım ‘Aman sakın gitme. Böyle kötü oyun az bulunur’ demişti.  İnternette araştırdım. Arkadaşım çok haklı. Oyun kötü. Kendisi de kötü oyuncu ayrıca. Bana ima ile ‘sen işine bak’ diyor. Aklınca ince(!) bir uyarı. Seyretmediğiniz oyunlar hakkında yorum yapabilirsiniz. Mesela onun oyunları. Bence zaman kaybı. Zira mal ortada.)
EDİ BÜDÜ’ye Ben de oyle demistim ama bazi insanlar bununla besleniyorlar. Sanki hakaret mi etmisim. Keske kitabin parasini isteseymisim. Ah;)
(Kitabın parasını isteseymiş. Kitap elinde kalırdı. Zira maalesef kötü bir yazar. Bir oyunu dışında oyunlarını seyretmedim. Birikim ondan kaynaklanıyor.)   
BÜDÜ EDİ’ye  aranızdaki konu beni ilgilendirmiyor. Ama bizim gibi hayatını bu işe adamış, bu meslek için her yıl 100 bin liraya yakın riske giren, vergisini ödeyen adamlara Candarlı'da emeklilerle iyi niyetle amatör bir şeyler yapmış ( ben Melih bey kadar acımasız olamam, oyunu seyretmediğim için o konuda birşey diyemem) kişinin oturduğu yerden oyun seyretmeden sürekli eleştri yapması hoş değil. Melih bey bende telefonunuz mevcut değil o yüzden burdan yazdım😉
(Bizim ‘amatör’ işlerimiz pek çok tiyatrodan daha önemli. İyi olması gerekmiyor. Öyle bir iddiası da yok. Ama başka bir iddiası var:  Biz halk tiyatrosu yapıyoruz. Bizimki gönül işi. Bunu BÜDÜ yapamaz.)
EDİ BÜDÜ’ye Ben de var ama diyeceklerimden korktum.
(Bak sen! Neden korkmuş acaba? Bu da bir tehdit iması! Dost olan ortaya yazmadan arar. Ortaya yazmış sonra da diyeceklerinden korkmuş telefon etmemiş!)
EDİ BÜDÜ’ye
(Tiyatro dergisi’nin panopticon ile ilgili haberini paylaşmış)
(Tiyatro Dergisi’nin köpürtmeye çalıştığı bir olay. Savcılığa veren bile pişman. Ama EDİ acıtacak bir yer arıyor. Cephane bitti internette şahit arıyor.)
BÜDÜ Aaaa bu olayı biliyorum Melih Beyin yine seyretmeden hırsızlıkla suçladığı daha sonra da ifade vermeye gittiğinde " sadece tiyatro eleştiriyorum " diye kıvıırdığı olay. Çok da şeetmemek gerek
(Ne suçlamayı biliyorlar ne de savunmayı. Savunmamdan bu yana iki yıl geçti. Arayan soran yok. Bittiğinde yazacağım olayı. EDİ ile BÜDÜ mal bulmuş mağribi gibi atlamış. İnsan tam hâkim olmadığı konuda susar  ya da şeetmez değil mi!)
BÜDÜ EDİ’ye Melih beyin bilmediği ama sanırım bu gece öğreniyor " Asaletim suskunluğumdur" Herkes kendi işine bakacak. Sesssiz sedasız iyi bir tiyatro seyircisi olarak oyunlara gitsin seyretsin. İnşaat konusunda yorum yapsın bizde takdir edelim. Aksi takdirde bizde kendi sayfalarımızda paylaşımlar yapacağız. Bak kibarlık yapıp hala onun paylaşımı altında konuşuyoruz. Yoksa başlayacağım . Eyyyy Melih Anik diye. Melih bey sizi seviyoruz siyah olmazsa beyaz olmuyor
(Suskunluğum bu saçma sapan oyuna gelmemekten kaynaklanıyor. Sadece izliyorum. Bir de akıl veriyor! Sana mı soracağım ne yapacağımı? Bu da tehdite başladı.Beni seviyormuş hadi oradan! Tiyatro, dizi dünyasında başka işlerden gelen arkadaşları yok mu BÜDÜ’nün? Onlara ayıp değil mi?)  
EDİE    http://www.tiyatrodergisi.com.tr/melih-anikin-yaptigina...
Melih Anık’ın Yaptığına, “Edep Ya hu!” Denir | Tiyatro Dergisi
(Hep aynı laklaka. Tiyatro Dergisi’nin abuk haberini şahit tutmuş.)
BÜDÜ : Melih Bey yine bildiğiniz yoldasanız. Buraya yazın tartışalım. Az önce dedim ya yada sayfama gelin doğudaki çoçuklara katkıda bulunun
(Tartışma istiyor hazret. Sayfasına davet ediyor. Ne olacaksa! Tuhaf değil mi bunlar! Doğudaki çocuklara yardım için EDİ ile BÜDÜ’ye beş kuruş vermem.)
EDİK :  Burada yaşanan polemik gerçekten çok üzücü. EDİ oyunlarını beğenirsiniz beğenmezsiniz, o ayrı konu. ( Ayrıca …..(oyunun adı) oyunu stil bakımından oldukça özgündür.) Bunların yanında EDİ  abi ile tanışalı 8 yıl oluyor. O zamanlar …(semt) yaşıyordum. Tiyatro için harcadığı enerji ve etrafındaki insanlarda bu enerjiden faydalansın diye verdiği çaba kıymetli. Hayat herkese eşit şartlar sunmuyor. Herkes aynı eğitimden geçmiyor. Bakış açıları ve yorumlayışları farklı olabiliyor. Ama …(tiyatronun ismi) benim bildiğim zamanlar kapısı herkese açık bir aşevi gibiydi. Şimdi de değiştiğini sanmıyorum. Bazı şeyleri yerinde görüp yaşayıp hakkını teslim etmek lazım...
(Ben tiyatroların aşevi olmasına aldırmam. Takdir de etmem. Tiyatro olsun yeter. Oyun da bana göre değil diyeyim geçeyim. Değer verseydim seyreder yazardım. 
Baktılar cevap vermiyorum kendi sayfalarına çağırdılar. Kışkırtıp polemik çıksın istiyorlar. Ben sessizliğimi sürdürünce yaptığım başka paylaşımların altına dalmaya başladılar)
EDİ :  Dinime küfreden bari müslüman olsa diye bir söz vardır BÜDÜ şimdi dekoru kostümü fullemiş tiyatrolara hasetle dalan ismi lazım değil bir arkadaşın oyunu olursa biletini alpda gideceğim oyunlar arasında. Çinde oynansa gitmezsem neyim. …. (EDİ’nin arkadaşı)
(Benim Çandarlı’da yaptığım oyun fotoğrafı altına yazmış. Bu sene oyun yapmayı düşünüyorum gene. Biz oyunumuza gelenleri engellemeyiz. Gelsin. Ama unutmasın mazeret uydurmasın GELSİN!)
……………………..
EDİ Melih Anık’a:  Seni pek sallamamışlar. Yahu üç kuruşluk bilginle izlemediğin şeye nasıl gülüyorsun anacım. Selçuk Yöntemden bahsediyoruz mesela. Senin neyine ona laf söylememek:)
(Amadeus için yaptığım paylaşımın altına yazmış. Selçuk Yöntem’in ismini kalkan yapıyor. Bu muhterem bir ara bir başka oyuncu yönetmen ile yakın arkadaştı. Şimdi arkasından konuşuyor. Dostluğuna güvenilmez.)
……………………..
EDİ Melih Anık’a Yenilen pehlivan güreşe doymazmış. Abiciğim kimse seni sallamıyor. Şu üç beş şakşakcına güvenme. Burada yılardır tiyatro yapan ve salonu dolu olan oyuncular var. Sen neyinle kime karşı savunuyorsun. Hani laf soktum sanıyorsun da yerini bulmuyor. Amacımız seni sinir etmek. Sen de kaşınıyorsun ki henüz bizi silmedin. Sen neyi eleştirebilecek geçmişe sahipsin. Bunca zaman yaşına verdik sustuk ama artık sen su kaçırdın. Sizden sene döndük. Konuştukça batıyorsun. Saygınlığın kalmadı. Çandarlı da yüzünü boyayıp ront yapınca oyuncu olunmuyor. Gözün yiyorsa İstanbulda gişe aç da önünde saygıyla eğilelim. Bir daha dalaşırsan yaşına başına bakmam haberin olsun. Klavyede kahramanlık kolaydır. Bir gün bana rastlarsan aynı cesaretle yüzüme konuşmanı beklerim. Şimdi git yoluna. Sevgili BÜDÜ bu biz kaşıdıkça kaşınıyor sanırım.
(EDİ birkaç saat içinde bu hâle geldi. Beni sinir etmek isterken kendisi dağıttı. Yenilen pehlivan güreşe doymazmış diyor. Gölgesi ile güreşiyor sanırım. Ben izliyorum. EDİ ile Büdü’yü silmedim zira daha ne yazacaklar diye bekliyorum. Daha birkaç saat önce üstat falan şimdi ‘su kaçırdın’. Saygınlığım konusunda da pek uzman maşallah! Seyretmediğin oyunu eleştirme diyen EDİ Çandarlı’daki oyunlarımıza ‘ront’ diyor. Gözün yiyorsa sen gel Çandarlı’da halk ile tiyatro yap da görelim. Tehditini kenara yazdım. Buradan da paylaşıyorum. Herkes duysun. Seni ve çevreni de uyarıyorum. Tiyatrocunun içinden motorcu çıktı. Git yoluna diyor ama yolumun üstünde oturuyor.)
…………………
BÜDÜ Evet bu saatler halüsünasyona sebeb olur. Alla sen yayınlasana bende inanayım yazdığına. Bu gece uzun olacak😉
(Niyet etmiş. İlla bela çıksın istiyor.)
……………………..
EDİ Melih Anik yazdığın abuk subuk yazılarla kirlilik yaratıyorsun ve kimse sallamıyor. Bize de eğlence çıktı. Ciddiye alsak bu kadar ugrasmaz kusura bakma der çekiliriz
(Ciddiye almadıkları bu! Ciddiye alsalar ne olacaktı acaba?  Oraya buraya saldırıyorlar.)
BÜDÜ Nıç oraya gelin burdan olmaz🤣 Oraya gelemiyorsanız benim sayfama gelin. Bak doğudaki çocuklara bir mont bir bot kampanyamız var. 75 tl.
(BÜDÜ de fırsatı değerlendiriyor.)
EDİ BÜDÜ’ye E bulunca malı tartisiyoruz. Kacak dovusme Melih Anik cevap ver yazilarin altina.
(Bu neyin kafasıdır bilmem. EDİ ile BÜDÜ zorla cevap istiyorlar)
……………………..
BÜDÜ Bakın sevgili Melih Anik ı takip eden 74 kişi ve arkadaşı olan 1800 küsur arkadaşı. Burdaki şıracı EDİ bozacıda BÜDÜ Biz bu mimar arkadaşımızı ısrarla uyarıyoruz. Diyoruz ki emekli olduktan sonra okuduğun 5-10 kitapla eleştirmen olunmuyor. Ki seni eleştirmen sayan da yok polemik seviyorsun. Bugüne kadar cevap vermedik. Eee mahkemeye verilincede kıvırıyorsun. Yahu 3-5 beğeni için bu yollara başvurma. Bu son. Ya beni engelle yada sus ve inşaat konusunda yorum yap. Ben sana gitmek istediğin oyunlara davetiye bulurum. Haa o kadar konulardan uzaksın ki özel belediye otobüs sendikasının zam isteğini bile farklı yayınlıyorsun
(Ne müteahhit oldum ne de mimarım. BÜDÜ kulaktan duyduğu ile idare ediyor. Beni tanımadığı belli. Ben kitap okumaya emekli olduktan sonra başlamadım. Evimde on bin kitaplık bir kütüphanem var. Digital arşivim de ilave. EDİ ile BÜDÜ ilkokula giderken ben tiyatro yapıyor, seyrediyor, kitap okuyordum. Uyarladığım yazdığım yönettiğim oynadığım oyunlar var. Haldun Taner gibi bir Usta’nın takdirlerini aldım EDİ ile BÜDÜ kim !  Mahkemede kıvırdığımı kim söylüyor? Savunmamı mı gördün? Beğeniye de ihtiyacım yok. Tiyatrodan maddi bir beklentim de yok. Alkış ihtiyacı sizlerde var. Bu davetiye ile oyuna gitmek meselesi de sıktı artık. Senden gelecek davetiye de eksik olsun. Ben kimin davetine gideceğimi biliyorum. Her daveti de kabul etmiyorum. Sizin davetlerinize geldim mi? Gelmedim. Davet edenin yaptığına saygı duymam gerekiyor. Senin bir yılda oyuna harcadığını söylediğin parayı ben sanata, kitaba, gösteriye  harcıyorum. İsteseydim sizleri finanse ederdim bana oynardınız. )  
BÜDÜ Cevap vermediğiniz için bizde sayfamızda giriyoruz
EDİ Melih Anik son nokta konmus buna cevabin var mi azizim.
(EDİ ile BÜDÜ küstü. Sayfalarına gidiyorlar. Güle Güle.)
………………………
(BÜDÜ dayanamadı kendi sayfasında ama beni de etketliyerek yazdı)
Sevgili tiyatro sevdalıları. Bir müteahhit var Melih Anik. Kendini eleştirmen ilan etmiş. Tanıyan bilen var mı? Bakıyorum sadece davet edildiği ( beleş) oyunlara övgüler yağdıran, gidemediği oyunlara e kaka diyen biri. Gerçekten soruyorum tanıyan var mı? Araştırıyorum adama hırsız demiş mahkemeye verilince kıvırıp " Ben oyun eleştiriyorum" demiş. Amacı sadece polemik yaratarak takipçi kazanmak. Kendi sayfasında kendi yorumları altında onlarca uyarmama rağmen bu yola başvurmama sebeb oldu. Benim arkadaş listemde mevcut. O yüzden ondan da yorum bekliyorum.
(Ne kadar seviyesiz bir paylaşım. Müteahhit değilim hiç olmadım. Kendime eleştirmen demiyorum. Bunun bile farkında değil. Yahu sizin beni davet ettiğiniz oyunlar ‘beleş’ değil mi idi? Geldim mi? Övgü mü aldın benden? Hâlâ aynı yerde patinaj yapıyor savcılıktaki takip için. Bir senaryo yazıp inanıyor. Polemikle takipçi kazanıyormuşum. Yahu benimle polemiğe giren sizsiniz EYYY EDİ ile BÜDÜ! Ben susmuş sizleri izliyorum. İsimlerinizi vermiyorum ki takipçiniz benim yüzümden artmasın. Bana soruyorlar kim bu EDİ ile BÜDÜ diye. Bana sataştınız tanındınız.

Tabii arada başkaları da çıktı. Bu doğal. Hapşıranın çok yaşa diyenleri olur.Tiyatro dünyasında dostluk arkadaşlık yalan. İş ilişkisi.)
BÜDÜK Facebook'ta, Twitter'da son bir yıldır adını tiyatro ekipleri tarafından nefretle duyduğum bir amca var. (Amcayı tanımam) Bu amcanın asıl mesleği müteahitlikmiş. Ama bu amca paylaşımlarında öyle şeyler söylüyor ki. Paylaşımlarına göre bu amca: ünlü bir tiyatro eleştirmeni,(blogu var)☺ spor yorumcusu, doğa bilimcisi, halk ozanı, siyaset uzmanı, sanat işlerinde karar merci... Her şey var amcada. Üzülerek söylüyorum ki aynı şubeden bir tane de Diyarbakır'da var. Bu da zamanında TRT korosunun provasına gidip soprano sesine sahip bir kadın sanatçıya: sesin çok kötü ve çok ince biraz pez gir, deyince dayağı yemiş abladan. Bence tez vakit silmek lazım bunları piyasadan... ☺ Canım sıkıldıkça paylaşımlarına bakıp gülüyorum. Bende bundan sonra kendi yönettiğim oyunlara gitmeyeceğim.😜😜
(Yazdıkları beni güldürmedi. Bu arada onun da içinde kalanlar varmış. Diyarbakır’daki provayı karıştırmış işin içine.   Bana amca demiş. Ben de ona yeğen diyeyim bâri. Yeğenim, benden nefret edenler de var beni sevenler de. Bu normal bir şey. İşim müteahhitlik değil. Hiçbir zaman müteahhit olmadım.  Ünlü müyüm bilmiyorum ama böyle giderse beni ünlü yapacaksınız.  Beni hiç tanımıyorsun. Gençsin herkesin peşine takılma eteğine yapışma. Zira çoğu elbisenin içinde değil. Benden sana amca öğüdü.
Sona geldik nokta

Melih Anık

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder