25 Ocak 2015 Pazar

İBBŞT’nın Yeni Tiyatro Anlayışı: ‘Emir Demiri Keser’

Geçmiş bir anımı anlatarak başlayayım.

Bir  ‘Head hunter’ aradı. Rusya’da milyon dolarlık bir yatırıma CEO arıyorlarmış. Bir sene içinde hayata geçmesi gerekiyormuş. Maddi şartlar çok iyiymiş. Görev için ben ‘ideal’mişim. Benden iyisini mi bulacaklarmış. İşin sahibi de adımı duyunca heyecanlanmış. Kabul edersem çok mutlu olacaklarmış falan filan..

İlk sorum şu oldu : ‘İş bir sene içinde hayata geçer mi?’

Karşıda bir sessizlik oldu. ‘Yâni…  Biraz zor ama…’

Ben ‘O halde olmaz’ dedim.

‘Head hunter’  ‘Aman Melih Bey, ne önemi var. Bir yıl çalışın maaşınızı alın. Gerisini düşünmeyin’ dedi.

Ben ‘Başkasını bulun’ dedim.

‘Head hunter’ ‘Başkası sizden daha iyi yapamayacak ya.. Bu görevi kabul edecek başka kişileri bulmak kolay. Siz alın o maaşı iş olmazsa olmaz.’ dedi.

Teşekkür ettim, görevi kabul etmedim.

İş hayatımda bu tarz çok teklif aldım. Piyasada iş böyle kabul ediliyor(du). Görev (zamanında) yapılmış yapılmamış kimsenin umurunda değildi. Al maaşı, olursa sendendir olmazsa bir bahane bulursun. Zaten kimse sormuyor. Herkes ‘benden daha iyisini yapacak yoktur’ diye düşünüyor.  Oysa ben, varsa benden önce o görevi üstlenmiş olan ile konuşmaya kadar götürüyordum işi. Neden ayrılmış, yaşanan sorunlar ne vb. Koşulları öğrenip aklıma yatarsa teklifi kabul ediyorum. Önemli olan maddi kazançlarımdan daha önce  görevin başarı ile tamamlanabilmesi  idi.

Bunu niye anlattım ?

İBBŞT’ın ‘ismini anmak istemediğim’  GSY, kral öldü diye açıklanan milli yas nedeniyle oyunların iptal edilmesi üzerine ‘Başbakanlıktan emir geldi, emir demiri keser’ demiş . Ben olsam bu sözü söyleyeceğime  o görevden hemen ayrılırdım. Aslında istifanın da bir yararı vardır ama hadi o istifa etmesin ama bu olayın saçmalığı üzerine birkaç söz söylesin. Zira oturduğu koltuk ('Muhsin Ertuğrul’un koltuğu' diyor ya) ona bu görevi ve sorumluluğu veriyor.  İkide bir Muhsin Ertuğrul’un ismini dilinde gezdirip onun yaptıklarını yapamama yetersizliği ile o koltukta oturmak mıdır hüner? Yaptığı hırsa değer mi? Bu yönetim zihniyeti ile mi ‘istediğinden fazlasını alacak’? O da  ‘Bir başkası benden iyisini mi yapacak?’ diye düşünüyor olmalı.  İleride bir gün  yaptıklarını ‘bir türlü’ açıklar. Şimdi her dediğine susanlar, arkasından  ‘Kral öldü yaşasın yeni Kral’ ya da ‘Giden ağam gelen paşam’ derler. Ona güveniyor herhalde.

Dikkat edin, İBBŞT’nın ‘adını anmak istemediğim’ GSY, geldiğinden beri ‘törpülemek, otokontrol, emir demiri keser’ gibi tiyatro ile bağdaşmayacak ifadelerle anlatıyor kendini ve başında bulunduğu 100 yıllık kurumu. Bu nedenle İBBŞT  iyi yolda diyemiyorum. Benim gördüğümü kurumdakiler görmüyor mu?   


Melih Anık     

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder