Günlerden Soma.. Twitter’da Birgün Gazetesi çıkışlı bir fotoğraf
gördüm. Başında madenci bareti, üstünde kirlenmiş beyaz bir atlet, bir kara pantolon, yüzü ve
bedeni kömür karası, ayakları çıplak genç bir adam Şişli’de yürüyordu.
Günlerden Soma.. Facia yeni duyulmuş. İlk önce o çıkmış
sokağa.. Tek başına..
Ne iş yapar, bilmiyorum. Bir eylem yaptığı çok belli.
Ama tek başına..
Sadece yürüyor sesi çıkmıyor ama yürüyüşüyle, kıyafetiyle “konuşuyor”.
Hem de bağıra çağıra..
Hemen fotoğrafı paylaştım: “’Sokakta tiyatro’ İşte bu.”
RT’ler çığ gibi
geldi. Tiyatro yazılarım bile bu kadar RT’lenmemişti. Anlaşılan fotoğraf pek
çok gönülde aynı izi bıraktı.
Sessiz bir çığlıktı. İçinde yürek dağlayan bir his vardı. Bir
fiske gibi dokunuyor ama içinizdeki dağları yerinden oynatıyor, küçücük bir
dokunuşla devâsa kuleleri yıkıyordu.
O genç, sokakta kendi halindeliği ile içindekileri
paylaşıyordu. Samimi idi. “Sanat olsun” diye değildi yaptığı ama sanat olmuştu
işte.
Sanatın bağırması gerekmiyor dedim kendime. Sessiz performans
pek çok sözden daha etkili. Etkili olması için akıllı olması yetiyor.
Sanatçı, sokakta, herkesten farklı olmalı dedim kendime. Hatta herkesten daha çok görünür olmalı.
En büyük gücü de sanatı, kimselerde olmayan..
Melih Anık
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder