4 Mayıs 2012 Cuma

Nâzım - Necip Fazıl Terazisi


Necip Fazıl’ın Bir Adam yaratmak isimli oyununu ortaokul yıllarımda okudum, 13-14 yaşlarımda. Dayımın bana miras kalan kütüphanesinde duran kitaplardan biriydi. Sabahattin Ali’nin Kağnı’sını da aynı yıllarda okudum aynı kütüphaneden seçerek.  Reşat Nuri, Esat Mahmut , Aka Gündüz, Ömer Seyfettin, Halide Edip, Halit Ziya, Peyami Safa, Refik Halit, Yakup Kadri’nin eserlerini tanımam o yıllardandır. Orhan Veli, Cahit Sıtkı, Faruk Nafiz, Mehmet Akif, Tevfik Fikret, Orhan Şaik, Ziya Osman  çocuk yaşlarımda okuduğum şairlerdi.  Şanslı bir gençtim galiba, ortaokul ve lisedeki edebiyat öğretmenlerimin  (Tayyar Bey, Semahat ve Sabahat Hanım’lar) de katkılarıyla bilgi ve zevkimi pekiştirdim, Divan ve Halk edebiyatımızdan zevk almasını öğrendim.  Lisede her hafta bir konu üzerine münazara yapardık. Voltaire, Jean-Jacques Rousseau, Montaigne, Francis Bacon o yıllardan aklımda kaldı. Shakespeare’i orta okul yıllarımda seyrettim, okudum. Tiyatro merakım da edebiyattan beslendi. İlk okuldan itibaren Türk ve Dünya tiyatrosunu tanımaya başladım.

Lise yıllarımda oyun oynamak için öğretmenime Necip Fazıl’ın Bir Adam Yaratmak isimli eserini götürmüştüm. Anlamını sonradan çıkardım onun manalı bakışının ve “olmaz” deyişinin. Ama o yıllarda Nâzım Hikmet şiirleri de açıkta okunmazdı.  Yani ta o zamandan beri var bu “Nâzım- Necip Fazıl Terazisi”. Şimdi gene ortaya çıktı. Aslında sorun o değil ki. Bence gençler önce Türk Edebiyatı’nı öğrenmeli, okumalı. Peki nasıl olacak bu? Eğitim onlara neyi nasıl ve ne kadar okutuyor?  O zevki verecek öğretmenler ne kadar serbest ve sayıca ne kadar? O kitapları anlaması için karşılaştırmalı kitapları kim basacak? Çoğu kitap piyasada yok. Mirasçılarının maddi tercihlerine terk edilmiş ve tv dizileri ile ruhu koparılmış eserleri sermayenin arsızlığına karşı kim “muhafaza” ediyor? Son örnek Kurt Kanunu'nu TRT'de seyrettiniz mi, bırakın özel kanalları? 


Lise yıllarımda mantık, felsefe, psikoloji ve sosyoloji dersleri okutulurdu.

Bana kalırsa muhafazakâr tiyatro üzerinden kopartılan, fırtına bile sayılmaz. Zira çocukluktan itibaren sağlam bir eğitimden geçmeyen, Nâzım seyretse ne olur Necip Fazıl seyretse ne!

Melih Anık

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder