Dün
Sıraselviler’de Tiyatro Pera’nın önünden geçtim. İçeri girip İKSV Tiyatro
Festivali ile ilgili bir broşür var mı diye bakayım dedim. Salonda gördüğüm
hareketlilik 7.Pera Piyano Festivali’ne aitmiş. Bir standın üstünde Tiyatro
Pera’nın oyun broşürleri vardı. Kapının önündeki kendi oyunlarına ait oyun
afişinden başka İKSV Tiyatro Festivali’ne ait “bir şey” de yoktu Tiyatro Pera’da.
Bugün
gazetelerde oyunun ilânlarını gördüm. “İlk oyun ‘Uluslar arası İstanbul Tiyatro
festivali’nde” yazıyordu. İKSV ile ilgisi ise “Biletler İKSV Gişesi’nde”
ibaresinde kalmıştı. “Ortak yapımcı”sı
olduğu bir oyunun “bilet gişesi” bile olmak İKSV’ye yetiyor herhalde. İlânda İKSV Gişesi’nin nerede olduğu da
belirtilmiyor. Hadi İKSV Tiyatro Festivali’ne katılan mekânların kapısına
bilet satış noktası koymanın maliyetli bir iş olduğunu(o bile tartışılır)
anladım da broşür koymak ve satmak da mı zor?
Bilindiği
gibi İKSV “Tiyatro Festivali bu yıl bir ilke imza atarak dört yerli projeye ortak yapımcı olarak destek veriyor.”
Tiyatro Pera’nın “Ah Smyram’m, Güzel İzmir’im” isimli oyun da ortak yapımlardan biri. Mekân
da İKSV Tiyatro Festivali’nin mekânlarından biri. Kapısında festivali
hatırlatan bayrak, flama benzeri bir şeyler de yok. Zira İKSV konu tiyatro
olunca coşku yaşamıyor.
İKSV önceki bienallerden birinde performans
merkezlerinden biri olan Yerebatan Sarnıcı kapısında bilet satmıyor; içeri girmek isteyenler kapısına kadar
geldikleri mekâna giremiyor; girmek için bilet alabilecekleri en yakın yer olan
Tophane-i Amire’ye kadar gitmeleri gerekiyordu. Sultanahmet Meydanı’nın ne
kadar turistik bir yer olduğunu hatırlatmam gereksiz değil mi!
İKSV, “özel” bir kurum. “Özel” bir yönetim anlayışı var
mı?
Melih Anık
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder