İBB Şehir Tiyatroları’nın Genel Sanat Yönetmeni olarak
Mehmet Ergen’i atamışsınız. Benim gibi tiyatro ortamına yakın olanlar Mehmet
Ergen’in GSY olacağını yaklaşık dört aydan beri biliyorduk. Zira Levent Üzümcü
ve Mehmet Ergen’den rapor istediniz. Levent Üzümcü Kültür Daire Başkanlığını
hayal etti Mehmet Ergen ismini de İBB
Şehir Tiyatroları’nın GSY için öne sürdü, ısıttı. Bugün aldığınız karar çok önceden bilindiği
halde neden hemen bu kararınızı açıklamadınız üç ay beklediniz ve Süha Uygur’a sezon açtırdınız?
Madem açtırdınız neden sezon sonuna kadar beklemediniz? Gerçi o toplantıda yeni Kültür Dairesi Başkanı’nın
tüm açıklamaları kendisinin yapmasına bakarak Süha Uygur’un ‘gidici’ olduğu
anlaşılmıştı. Söylentilere göre Millet ittifakının diğer ortağı İYİ Parti çok da etkili olamadı
ve Süha Uygur görevden alındı/istifa etti/istifaya mecbur oldu. Mâdem Mehmet
Ergen’i GSY yapacaktınız onunla sezonu açmanız daha etik olurdu. Bu aldığınız
kararlar zihinlerde soru işaretlerinin doğmasına neden oldu. Sanat kurumunda siyaset
ağır bastı. Bunun dilinizden düşmeyen
slogana ne kadar uyduğunu takdirinize bırakıyorum. Bu konuda 16 milyonu kucaklayamadınız. Siyaset yapmışsanız siyaset ile eleştirilmeyi siz davet etmişsiniz demektir.
100 yılı aşkın bir kurumun GSY olarak kurum içinden bir
kişiyi atamamış olmanız da bana tuhaf geliyor. AKP de öyle yaptı ve kurum dışından
atama yaptı. Ama yaptığı atamaya karşı davalar açılmasına rağmen bağlı kaldı
ve atadığı GSY’nin arkasında durdu. Siz atadığınız GSY’nin arkasında ne kadar
duracaksınız göreceğiz. Parti içi kulisler ile atama yapmanız sizin de farklı
olmadığınızı gösteriyor. Şimdi dışarıya
kulak verin ve ‘Levent Üzümcü böyle istedi’ diyenleri duyacaksınız. Levent Üzümcü
gibi politize olmuş bir oyuncunun 100 yıllık kurumda ağırlık koyması ne kadar
doğru? Kurum içinden Bahtiyar Engin,
Selçuk Soğukçay, Hülya Karakaş ve diğer başka isimler varken şimdi kurum dışından ama kuruma yıllarını vermiş Cem
Davran ve de illa tamamen kurum dışından
diyorsanız Özen Yula çok da güzel GSY olabilecek isimlerdi. Bu şansı kaçırdınız.
Mehmet Ergen’i ne kadar tanıyorsunuz bilmiyorum. Google’larsanız
Mehmet Ergen’in Bakırköy Belediyesi Tiyatrosu’nda yönettiği oyunun yirminci
dakikasında devam eden oyunu kesip sahneye çıktığını ve o zamanlar GSY olan
Kadriye Kenter ve rahmetli eşi Müşfik Kenter’e olmadık hakaretler ettiğini
bilirdiniz. Bir telefonla halledilebilecek bir konuyu böylesine çirkin bir
davranışla büyüten bir kişinin 100 yıllık kuruma GSY olmasını ben içime
sindiremiyorum. Şimdi İBBŞT’da yönetmenlerin GSY’ne karşı nasıl davranacağını
takdirinize sunuyorum. Öte yandan kendi tiyatrosunda 10 bilet satılmadığı için
Mehmet Ergen’in oyunu iptal ettiğini de
bilmiyorsunuz tabii ki. Ben kapıdan dönen o seyircilerden biriydim. Perdeler kapanmasın diyen Muhsin Ertuğrul’un
koltuğuna böyle bir kişiyi oturttunuz.
Tiyatro camiası Mehmet Ergen'in başkaları tarafından tercüme edilmiş oyunlara kendininmiş gibi sahiplendiğini biliyor ama siz bilmiyorsunuz sanırım. Atamanız sürekli yinelediğiniz liyakata sizce uygun mu?
Tiyatro camiası Mehmet Ergen'in başkaları tarafından tercüme edilmiş oyunlara kendininmiş gibi sahiplendiğini biliyor ama siz bilmiyorsunuz sanırım. Atamanız sürekli yinelediğiniz liyakata sizce uygun mu?
Kurumlar gelenekleri ile yaşar. Kültür Dairesi Başkanı’nın
sezon açılış konuşmasında ne kurumdan ne de onun geleneklerinden haberdar
olmadığını gördük. Mehmet Ergen’in atanması da geleneklerin dikkate alınmadığını gösteriyor.
Aslında İBBŞT’nın esas ihtiyacı kurumun özerkliğidir. Bu
konuda hiçbir şey söylenmediğine ve yönetim kurulundaki iki adayın sanatçılar
tarafından seçileceği vaadi ‘havuç’ olarak verildiğine göre kurumun böyle ‘idare’
edileceğini anlıyoruz. İBBŞT umut vermiyor. Size Hamlet’in bir repliğini hatırlatarak
yazımı bitireyim: ‘Bu işin ne başında hayır var ne de sonu hayır çıkar’
Melih Anık
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder