10 Nisan 2019 Çarşamba

AFİFE 2019


Afife jürisi bu yıl 176 oyun seyretmiş. Adaylık verilen oyun sayısı 25.

Bu sene belirtmemiş ama  Salih Başağa geçen sene yaptığı  konuşmada jürinin toplam 190 oyun izlediğini, 2000 kez tiyatroya gittiğini, 15 ayrı kategoride 2999 adayı değerlendirdiğini, 12971 kez sisteme girdiğini, 13004 oylama yaptığını belirtmiş. Bu yılın oyun sayısı 176 ile 190’ı orantılayarak kabaca bu yılın sayılarını tahmin edebiliriz. 1852 kez tiyatroya gidilmiş, 2778 aday değerlendirilmiş, 12015 kez sisteme girilmiş, 12045 kez oylama yapılmış. Ancak düzeltme gerekiyor.  1852(geçen sene 2000) alınan bilet sayısı, 12045(geçen sene 13004) de ‘online sistem’de verilen oy sayısıdır. Şartları biraz zorlayarak Yapı Kredi’nin bilet parası olarak her sene yaklaşık yüz bin lira ödediğini mertebe olarak bulmamız mümkün.  Buna Başkan ve üyelere ödenen huzur hakkı  ve tören masrafları dahil değil. Afife Ödülleri’nin Yapı Kredi’ye yıllık maliyeti yaklaşık 700 bin lira olabilir mi? Tahmin(‘guess-timate’) ediyorum.  Son yıllarda açıklanmıyor ama bu rakam TC Kültür Bakanlığı’nın tiyatrolara yardım bütçesinde 7 profesyonel tiyatroya yardım tutarı olabilir. Kulaktan dolma bilgilerle tahmin ediyorum.


 Afife jüri üyelerinin listeye alınan toplam oyun sayısının yüzde yirmisini seyretmek gibi bir zorunluğu var. Her oyun da en az altı üye tarafından seyredilmeli. Ara toplantılarda itiraz olursa oyunu seyretmemiş altı üye tarafından oyunların seyredilmesi gerekiyormuş. Önce online sistemden 15 lik bir liste ortaya çıkıyor. Liste müzakere edildikten sonra  10 adaya düşürülüyor ve elektronik oylama ile 5 aday belirleniyor. Tüm aday belirleme gizli oylama ile keypad üzerinden gerçekleştirilir deniyor yönetmelikte.

Oyunların nasıl seçildiği görev tanımlarından çıkıyor. Mesela ‘Jüri üyeleri sezon boyunca İcra Kurulu tarafından belirlenen kriterlere uygun oyunları izlemek ve tüm kategorilerde aday  oyunları belirlemekle yükümlüdür deniyor.  Bu ifade İcra Kurulu’nun da oyun belirlediği gibi bir algının ortaya çıkmasına neden oluyor. Konuştuğum ve ‘yönetmeliğe çok hâkim’ olduğunu söyleyen biri  İcra Kurulu’nun oyun seçme işine karışmadığını söyledi. O halde kriter belirliyor. (Yukarıdaki cümlenin  düzeltilmesi lâzım. ) Ama yönetmelikte kriterin ne olduğu belli değil. Jüri Başkanı’nın görevleri arasında ‘işbu yönetmelik uyarınca belirlenen oyunların izlenmesi konusunda jüri üyelerini uyarmak ve yönelendirmek’ var. Ayrıca ‘jüri üyelerinin izleyeceği oyunlar ve dağılımları ile ilgili olarak Jüri Koordinatörü ile gerekli planlama ve çalışmayı yapmak , jüri üyeleri tarafından uygulanmasını sağlamakla yükümlüdür’ deniyor. Anlaşılan  oyunları jüri üyeleri belirliyor. Bu konuda bir kısıtlama yok.Demek ki bu yıl jüri üyeleri en az 35 oyun seyrettiler ve her oyun en az altı kişi tarafından seyredildi.  Oyun listesi en az altı kişi tarafından seçilmiş oyunlardan oluşuyor.  Salih Başağa’nın verdiği bilgiler içinde bence eksik kalan çok önemli bir sayı var: Hangi oyunların kaç jüri üyesi tarafından seyredildiği. Tüm listenin ve de seyredilme sayılarına göre oyunlar listesi paylaşılmalı. Göreceksiniz ki pek çok oyuna SAFRA muamelesi yapılmaktdır.

Bir an için kendinizi jüri üyesi olarak düşünün. Hangi oyunları seçersiniz önce? Kendi tercihinizle seyrettiğiniz oyunlar olduğu gibi diğer jüri üyelerinin önerilerini dinlersiniz.  Bu öneriler olumlu ya da olumsuz olabilir. Bu arada tiyatro âlemindeki arkadaş dost ahbaplarınız da sizi kendi oyunlarını görmeniz  için arayabilir, davet edebilir, ‘sıkıştırabilir’. Çok yakın arkadaşınızı kıramazsınız. Altı üyenin kendini feda ettiği onun çok kötü dediği bir oyuna da gitmezsiniz. Jüri arkadaşınızın çok övdüğü oyunu da mutlaka görmek istersiniz. Yâni jüri içinde bir türlü ‘yönlendirme’ yapılır. Bu jüri üyelerinin tercihlerinin nasıl oluştuğu ve hangi oyunlar üzerinde biriktiği hakkında bize bilgi verir. 176 oyunun listenizde olması ‘zengin’ bir görünüm sağlar ama aslında esas toplanma en fazla elli oyun üzerinde olur. Zaten İstanbul piyasasında ödüle layık 176(190) oyun yok. Benim uyardığım listeye bakarsanız sizler de bana hak vereceksiniz. Bu durumda bazı oyunlar laf olsun torba dolsun diye seyredilmektedir. Bu yıl ki (genelde her yıl) adayların seçimi de jürinin çaresizliğini(!!!) göstermekte. Ne yapsınlar arkadaş oyunlarını seçiyorlar. Ben onları altılı gruplar hâlinde oyun seyretmeye geldiklerinde görüyorum. Bu altı sayısı önemli.  ÖNCÜ BİRLİK.

Afife Ödülleri’nde  böyle dost, arkadaş, ahbap vb tavsiyeleri ile ve ‘iç’ yönlendirmelerle  liste oluşturulmaktadır. Yıllardır takip ettiğime göre ödül adaylığı için seçilen oyun sayısı da 30 civarındadır.

2019 aday listesine bakınca gördüğüm hususları da aşağıda sıraladım:
En Başarılı Oyun dalında seçilen beş adaydan

Radyum Kızları oyun, yönetmen, dekor, kostüm, ışık ve umut veren oyuncu
Dünyada Karşılaşmış Gibi oyun, yönetmen erkek oyuncu
Fotoğraf 51 oyun, yönetmen, kadın, dekor, ışık, umut veren oyuncu
Meçhul Paşa oyun ve yönetmen
Teftişör oyun, yönetmen, yardımcı erkek, dekor, hareket
dallarında aday gösterilmiş.

Bu seçimler kendi içinde tutarlı değil. En Başarılı Oyun olması için sadece yönetmenin iyi olması yeten Meçhul Paşa ile diğerleri arasında fark yok mudur? Yönetmen’in başarısını gösteren oyunun diğer  ögelerden hiç biri aday olamamışken bu oyuna nasıl En İyi Yönetmen adaylığı verilir söyler misiniz? En İyi Yönetmen ile bir oyun En Başarılı oyun sayılır mı?  Dünyada Karşılaşmış Gibi oyununun iki erkek oyuncusu En İyi dalında aday. Oyunun başka ögesi aday değil ama yönetmen En İyi Yönetmen’e aday. Yönetmen o iki oyuncuyu iyi oynattığı için mi aday? Bir oyun sadece oyuncu ile En Başarılı oyun olur mu? Öte yandan  dekor, müzik, ışık ve hareket dallarında aday olan Kosovalı Peer Gynt oyununa  ne En Başarılı Oyun ne de En İyi Yönetmen adaylığı verilmemiştir. Kaldı ki çok iyi oyunculuklar da var oyunda. Nedeni nedir? Bunu ‘online oylama sistemi’ ile mi açıklamak gerekir?

Teftişör oyununun üç oyuncusu En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu dalında aday gösterilmiş. Jüri oyuncuları birbirinden ayıramamış. Bu aynı dalda yarışan diğer oyuncular için haksız bir durumdur. Diyelim ki oyuncuların yarattıkları sinerji nedeniyle bu seçim yapıldı. Ama iki kişilik oyun Tırnak İçinde Hizmetçiler oyununda En İyi Kadın Oyuncu adayı olan Nezaket Erden’in karşısında oynayan ikinci oyuncuya neden bir adaylık çıkmamıştır ?   En İyi Oyuncu adayını oynatan onu en iyi yapan diğer oyuncunun en azından yardımcı oyuncuya aday olması gerekmiyor mu?  

Dünyada Karşılaşmış Gibi oyununda iki erkek oyuncu aday. Aralarında hiç fark mı yok? Bu oyuncuların dışında başka oyunlarda en iyi erkek oyuncu yok muydu? Ben size hemen iki oyun ismi vereyim. Kosovalı Peer Gynt ve Sahibinin Sesi oyunlarında ÇOK İYİ erkek oyuncular vardı. Siz seyrederken onlar sahneye çıkmadı mı?

Işık dalında Cem Yılmazer iki oyunla aday. Diğer ışık tasarımcılarına ayıp değil mi?

Öyle adaylar seçilmiş ki tiyatrodan anlayan ve görmeyi bilen  birisi onları aday seçmez.  Bazı aday seçimleri tam bir fiyasko bence. Sizlere  mantıki gerekçeleri olan örnekler verdim. Özel olarak beğenmediğim  adaylardan hiç bahsetmedim. Zira bu ‘zevkler ve renkler’ tartışmasını başlatacak. Kaldı ki tüm oyunları da seyretmedim. Ama ödül jürileri benim seçtiğim oyunlardan adaylar çıkarıyor. Bu da benim hoşuma gidiyor. Zira ben 176(!) oyun seyretmiyorum. Seçiyorum ve sizler benim tercih listeme geliyorsunuz. Listenizdekilerden seyretmediklerimin de bence seyredilmeme nedeni var. 

Asıl mesele ise şu: Afife Türk Tiyatrosu’na belli bir vizyon ile bakmıyor ve bir misyon algısı yok. Ödüller Türk Tiyatrosu’na öncelikle tiyatro sanatı sonra da ülkemizin gündemi ve geleceği adına  yön göstermeli. Afife bunları yıllardır yapmıyor, yapamıyor. Nisan’dan Nisan’a panayır eğlencesi yapıyor.

Yönetmeliğin ve danışman dahil TÜM üyelerin değiştirilmesi gerekiyor. Tiyatroya dışarıdan bakan tiyatro uzmanları seçilmeli. Öyle 33 kişiye de ihtiyaç yok. Kendi içinde belli bir akıl çerçevesince miras gibi jüri üyesi seçme mantığı değiştirilmeli. Afife saygınlık kazanmak istiyorsa oylamaya seyircileri katmalı. Ve ödülleri belli bir zümrenin TEKELİNDEN kurtarmalı.   

Tiyatro açısından baktığımda  bu ödül için harcanan paralara yazık. Yapı Kredi bu kadar parayla büyük reklam yaptığı için mutlu olabilir. Ama işin kötü yanı şu: ÖDÜLLER TİYATROYA ZARAR VERİYOR. Bunun vebalini nasıl taşıyacaklar bilmiyorum.

Melih Anık

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder