13 Eylül 2017 Çarşamba

Sağlık Sigortası Poliçemizi Yenilememe Kararı Aldık

Ben yazarak düşünürüm. Bu da öyle bir yazı. Okuyana yararlı olursa sevinirim.
Eylül  bizim özel sağlık sigortasının yenilenme dönemi. Epey bir süredir özel sigorta poliçesini taşıyoruz ama aslını isterseniz bu hamallık. Bu sene gene sigorta şirketi "eşek yüküyle prim" talebiyle geldi.  
Bizim sigorta şirketi Allianz. Önceden Koç Allianz idi. Koç gitti biz Allianz ile kaldık. Koç gidince Amerikan Hastanesi özel bir koşul hâline geldi. Poliçede Amerikan Hastanesi olursa prim daha da  artıyor. Allianz eski ortağına bu şekilde dokundurdu.Ne anlarsanız anlayın. Bugün bazı şirketler bazı hastaneler için aynı uygulamayı yapıyor. Örneğin Anadolu Sağlık Sigorta, Acıbadem ve Florance Nightangale için özel prim uyguluyor. Bu hastaneler sigorta şirketlerini özel kazıkladıkları için mi özel prime tâbi bilmiyorum. Ama ayrımı anlamış değilim.
Allianz ile uzun süredir elektriğimiz tutmuyor. Acente ile anlaşamıyoruz.  Acente bana göre işi yapmıyor sadece prim topluyor. Zaten sadece poliçe yenileme dönemleri ortaya çıkıyor sonra yok. Geçmişte bazı ödemeler konusunda yardım etmedi. Sorularımızı cevaplamıyor falan.. Verdiği bilgiler kontrol edilmeye muhtaç. Bir tek yararı şu poliçe yüzde on acente tenzilâtı ile geliyor ama ondan da o kadar emin değilim zira primi nasıl hesaplıyorlar bilmiyorum. Aynı şirket içinde acente değiştirirseniz yeni şirkette ancak bir yıldan sonra yüzde on indirim alabiliyorsunuz. Allianz yeni acentenin daha önce indirim yapmasına müsaade etmiyormuş.
Biz poliçeyi hiç kullanmıyoruz. SGK emeklisi olduğumuz için işimizi o yoldan hallediyoruz. Fügen'in son beş yıldır benim son on yıldır poliçeden harcama yaptığımız görülmedi. Hasarsızlık indirime tavanda. Niye sigortalısınız derseniz cevabım şu : Ölüme zengin bir hastanede yatarak gidelim diye düşünüyoruz. Zaman zaman işe yaramaz acenteye verdiğim paraları sizden geri almadan gitmeyeceğim diye takılırdım.
Sigorta niye yapılır? Bir şey olduğu zaman yanınızda olsun diye. Zamanla sigortanın yanımızda olmayacağına inanmaya başlamama neden olan çok hikâye dinledim. Prim toplarken şirin olan şirket masraf verirken cadı oluyor.
Ben yıllık "check-up" hediyesini bile kullanmıyorum. Zira doktorlara ve hastanelere güvenmiyorum. Bana özel sigortalı gelsin de kafasını karıştıralım diye atmaca gibi bekliyorlar diye düşünüyorum.  Doktorun verdiği ilaçları kafama göre aklıma yatarsa kullanıyorum. Şu testi yapalım derlerse aklıma yatmazsa yaptırmıyorum.  Zira ben de şöyle bir takıntı var: Bu doktor tayfası benim için değil kurumu için çalışıyor. Amacı beni iyi etmek değil kazanmak. Sigorta da paravan. Çoğu kez özel sigortam var dediğim zaman doktorun yüzündeki aydınlanmayı görmüşümdür. Galiba benim görmediğim zaman ellerini ovuşturuyor.
Prim o kadar artıyor ki bir şeyler yapmak bu aptalca gidişata dur demek lâzım diye düşünmeye başladım.
Prim her yıl enflasyonun üstünde artıyor öncelikle. 65 yaşını geçtiğinizde ayrıca özel bindirmeler var. Bizim poliçe yenileme garantimiz var ama gelecekte ne olur bilmem. Ufak bir operasyon her şeyi sıfıra döndürür. Otomatik yenileme de ortadan kalkar. Sigorta şirketleri otomatik yenileme yoksa 75 yaşından sonra sizin sigortanızı yenilemiyor.  65 yaşında iseniz bir şirkette daha önce sigortanız yoksa ilk sigortalı olamıyorsunuz. Sizi sigortalamıyorlar. Poliçenizi başka bir şirkete devredemiyorsunuz. 75 falan diyorum aklınıza kazık çakacağım gelmesin. Benim öyle bir beklentim yok.
Geçmişte şirketin Genel Müdürü ile yazışmalarım(mücadelelerim) oldu. Artışları şikayet ettim düzeltti. Ama artık ben de uğraşmak istemiyorum.
Poliçeyi daha önce sonlandırmamış olmamız yaptığımız hatalardan biridir. Daha çok seyahate çıkardık. Şimdi ben sağlık sigortası yaptırılmamasından yanayım. Devletimiz sağlık sigortasını SGK ile birleştirip yaygınlaştırmak için de hiç bir şey yapmıyor bizim ülkede.  Sigorta şirketleri de kapitalizmin oyununu oynuyor. 
 Gençseniz ve şirketiniz prpimlerinizi ödemiyorsa sigorta yaptırmayın  kenara para koyun. Altın alın. Dolar biriktirin. Şirketten ayırılırken de birikmişleri alın ve kaçın. Sigorta şirketleri topladıkları primin üstüne para vermemeye çalışıyor zaten. Önce kişi bazında sonra genel portföy bazında bu oyunu oynamaya çalışıyorlar. Ben bir ara GYODER Genel Sekreteri iken bu olayı araştırmış ve şirketlerle görüşmüştüm. Sonuç sıfır. Topladıkları parayı değerlendirme yöntemleri de hele bizim ülkede yasalarla sınırlandırılmış.Şirketleri yönetenler risk almaz. Risk alsa başı belaya girer.  Yatırım yoksa o paralar da büyümez. Büyüse de ortaklar arasında paylaşılır size niye versinler?     

Fügen ile konuştuk. Başımıza bir iş gelirse ne yapmamız gerektiğini birbirimize vasiyet ettik. İşi uzatmama kararı aldık. Bu "işi uzatmama" çok anlamlı dikkat isterim. Zaten sigorta şirketi poliçe döneminde ödeme yapacak takip eden dönem yeni KAZIK poliçesini önünüze koyacak.  Primi seyahate harcayalım diye düşündük. Hadi geçmiş olsun..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder