İŞTİSAN denilen meslek örgütü "kamuoyuna" başlığı
ile yeni bir açıklama yayımlamış. İştisan, İstanbul Şehir Tiyatrosu Sanatçıları
Derneği'dir. Böyle bildiriler yayımlamayı çok sever. Galiba tek yaptığı da
bildiği de bu. Gene ne yapmış?
16 ay önce İBB Şehir Tiyatroları'na Genel Sanat Yönetmeni
olarak atanan Süha Uygur "Fakülte
ya da Yüksekokul mezunu olmadığı için" İştisan dava açmış ve dava lehine
sonuçlanmış. Bu şekilde Süha Uygur'un görevden alınması durumu ortaya çıkmış. İştisan kendini haklı çıkarmak için "kamuoyuna"
diyor ki "B
u şart, 2012 yılında sanatçılara ve tiyatro çalışanlarına haber
verilmeden belediye bürokratlarınca yapılan yönetmelikte değiştirilen maddeler
arasındadır. Biz bürokratların yaptığı değişikliği kullandık. Yoksa Süha
Uygur'un şahsı ile bir sorunumuz yoktur." İştisan bu fırsatı kullanarak ve
kurum içinden yükselen karşı seslere karşı kendini savunmak için kurumdaki haksız ve gerekçesiz yapılan
işleri ve atanan Genel Sanat Yönetmeni'n mevcut yönetmelik nedeniyle işlevsiz
kalmasını vurgulayarak yönetmeliğin kötü yanlarını hatırlamakta ve "yaptığı
yanlışı" "
temizlemek" istemektedir. Bu tür bildirilerde
alışıldığı üzere İştisan alev(!) gibi bir son paragrafla bildiriyi
sonlandırmakta. Özgür ve özerk bir Şehir Tiyatrosu çabaları devam
edecekmiş. Enerji ve gücünü kişisel duygulara ya da ilişkilere değil 103 yıllık
bir kurumun geleceği için harcayacakmış.
Aksi takdirde halkın tiyatrosu olan Şehir Tiyatrosu çok yakında
bürokratların elinde sadece bir isim olarak kalacakmış. Kurumu yakında takip edenler
bu tür
yüksek atışların geçmişini hatırlayacak ve dudakları hafiften öfkeyle oynayacaktır.
Bence susması gerekirken bildiri ile durumunu daha da
kötüleştiren kurumlar arasında sıralama yapılsa İştisan ilk beş içinde yer
alır. Bu ünvan İştisan'ın apoleti olmuştur. Zira işin traji-komik yanı ne
biliyor musunuz? Süha Uygur'dan önce Genel Sanat Yönetmeni olan Erhan
Yazıcıoğlu da "Fakülte ya da Yüksekokul mezunu" değildi ve o dönemde
İştisan'ın davasına gerekçe olan yönetmelik yürürlükte idi. İştisan Erhan
Yazıcıoğlu için dava açmadı sustu oturdu. İştisan "kişisel duygulara ya da
ilişkilere" bağlı olmadığını(?) bildiri yapıp boynuna asmış. 103 yıllık bir
kurumun sanatçılarını temsil eden(!) bir derneğin kafa yapısının açık ve net
açılımı olan bu bildiri kurumun neden devamlı takla atmakta olduğunu
gösteriyor. Attıkları taklalar nerede
sona erecek kimbilir. İşi bırakıp gitmeleri yerine hâlâ bildiri yayımlayıp
kuyruğu dik tutmaya çalışıyorlar. Bu vesile ile bu olay karşısında sesini
çıkarmayan tiyatro cemaatini de görmüş olacağız. İştisan'a bağlı ya da bağsız sanatçıların(!)
sahneye çıkarak bize güzel bir dünya hayâli çizmesi ve umudu vermesi mümkün mü?
Melih Anık
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder