İstanbul BB Şehir Tiyatroları 7 ve 8 Ocak 2017 günleri
"olumsuz hava koşulları nedeniyle" oyunlarını iptal etti. Pazar
olduğu ve de İBBŞ pazarları yetişkin oyunu oynamadığı için 8 Ocak'da iptal
edilenler çocuk oyunları. 7 Ocak'da yetişkin oyunlarını iptal eden yönetimin hemen
ertesi gün çocuk oyunlarını da iptal etmesi akla uygun geliyor. Ancak hava
koşulları dolayısıyle oyun iptal etmenin akla uygun bir yanı yok. Ben bu konuda
twitter'da yazdım, facebook'da bir tartışmaya katıldım. Başka yazılanları
okudum. Gerek aldığım cevaplara gerekse diğer yazılanlara bakarak bu olayı
kaydetmek için bu yazıyı yazdım.
Böyle zamanlarda aklıma Rusya, Viyana gibi kışları sert
geçen ülkeler gelir. Ben kış şartlarında oralarda da gösteri seyrettim. Kimsenin şikayeti yoktu ve kimsenin
aklına kar yağınca gösteri iptal edilir mi düşüncesi gelmiyordu. Metro
istasyonlarında kar yağarken abiye elbisleri içinde salona gitmek için bekleyen
insanlar gördüm. 30 yıl soğuk bir ikimde yaşamış bir oyuncu "oralar
farklı" dedi. Evet farklı. Fark algı ve hayata bakıştan kaynaklanıyor. Ben 1985 yılında Harbiye'de Caligula
seyrettim. Salonda üç seyirciydik. Sahne bizden kalabalıktı. Yakıt sıkıntısı
vardı. Salon buz gibiydi. Paltomu ve şapkamı çıkarmadım. Yerimde titriyordum.
Oyuncuların kostümleri hiç de korunaklı değildi. Ama onlar oyunu iptal
etmediler. Kurum İBBŞT idi. Bir oyuncu
"ben 41 yılını bilirim" demiş. Ben de İBBŞT'nin 50 yılının şahidiyim.
Geçen zamana bakınca çok şeyin değişmekte olduğu dışarıdan daha rahat
görülüyor. Köprü kapalı olduğu için sandalla denizi geçen oyuncular, sahne
namusunu içinde taşıyan, seyirciye ve tiyatroya saygıyı hayat biçimi olarak
yaşayan o oyuncular yok artık. O Darülbedayi idi. "Gidin kar topu
oynayın" dediğim için bana gönderme olsun diye kardan adam resmi paylaşan
yada "hadi kartopu oynayalım" diyerek aklınca beni protesto eden
oyuncular bu zamanın ürünü. Ama içlerinden biri var ki aileden tiyatrocu.
Dedesi tuluatın zirvelerinden, babası Türk sinemasının ve tiyatrosunun en
sevilen isimlerinden biri. Onu görünce içim daha da sızlıyor. İnsan dedesinden,
babasından da mı öğrenmez! Bu oyuncuların oynadığı son oyun ne biliyor musunuz? "Komik-i Şehir Naşit Bey" Sahnede onlara inanır mısınız?
Çocuk oyunlarını iptal etmek ne demek! Merak etmeyin o
çocuklar sizin ulaşamadığınız o salonlara gelirler. Yüzünüz kızarır. Belki de
onun için iptal ettiniz onların oyunlarını da. Ama şu mesajı verdiniz onlara: Oyunların iptal edilmesi normaldir.
Önemli olan tiyatroya nasıl baktığınız. Gördük ki ülkenin 102 yılıyla övünen tiyatrosu boşuna yaşamış ve şimdi de bunamış. Perdeleri nasıl açık tutarım diye gayret edeceğine o kurumun içindeki "memurlar" oyun iptallerine mazeret arıyor.
Kar yağdı diye
gazeteler basılmasa, dağıtılmasa ne dersiniz düşünün. Tiyatro gazeteden daha
kıymetlidir. Bir ülkede tiyatro perdelerinin açılması, bir yerlerde birilerinin
sizi kucaklamak için beklediğini bilmeniz içinize huzur verir. Tiyatro toplumsal bilinçtir. Tiyatro
güvencedir, direniştir, şefkattir. Oyunculuk bunun için herkese göre bir meslek
değildir. Kar yağdı diye oyun iptal etmenin ne demek olduğunu anlamayanlar bu
işi yapmasın.
Melih Anık
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder