Bazılarını oyun kitabı raflarının önünde gördüm. İki, üç en çok dört kişilik oyunlar arıyorlardı. Oyunları karıştırıp sadece bunu araştırıyorlardı. (Mitos Boyut bu talebe cevap vermek için böyle bir katalog yaptı.) Yeni mezundu kimi yada son sınıftaydı. Sahneye çıkıp mesleklerini yapacaklardı. Salon? Ayda bir, bir yerlerde zaman bulunurdu. Bu çocuklar -oyunu çıkarabildilerse- bir salon kiralayıp işe kalkıştı. Seyirci? Masrafı bile çıkaracak sayı bulunamadı bir türlü. Kar yağınca ilk onlar iptal etti tabiatıyla. Mazeret de belli. Hem de "force major". Bir de "biliyor musun biz neler çekiyoruz". Evet biliyorum, tahmin ediyorum. Ya bir yere yanaşacaktınız yada kendinizin patronu olmaktan başka çareniz yoktu. Ama eteğine tutunduğunuz abla abinin durumu sizden daha iyi değildi ki. Ama siz de biliyor musunuz oyun seçerken ne kadar cahildiniz? İşte herşey orada başladı.
Melih Anık
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder