Dün akşam İçerde isimli tv dizisine baktım. Bölümün olması
gereken uzunlukta bir özet verildi. İnsanlar neden "yeni bölüm" adı
altında verilen bölümü seyretmek için üç saat verirler anlamam. Diziyi illaki
izlemek istiyorsan özetini takip et.
Dizinin konusu dışarıdan apartma imiş. Polis mafya hikâyesi.
Mafyayı çökertmeye azimli polis mafyanın içine köstebek yerleştiriyor. Köstebek
mafya liderinin güvenini kazanıyor. Nasıl? Onun sevdiklerini kurtarmış. Ben o
bölümde yoktum. Son bölümde anladım. Dizilerde bir şeyi kaçırmak diye bir şey
yok. İnsanların zihnine sokmak için tekrar ederler nasılsa. Zira dizi
yapımcıları izleyenlerin kıt akıllı olduğuna inanmış. Geçen bölüm mafya liderinin
kamera kayıtlarını izleyip içindeki köstebeği bulma heyecanı yaratarak bitmiş.
Biraz film izlemiş birinin bunun olmayacağını anlamak için bir hafta
beklemesine ihtiyacı yok. Öyle de oldu. Tam gerçek ortaya çıkacak orada kayıt
bozuldu. Dedim ya dizi yapımcısı takipçilerinin kıt akıllı olduğuna inanmış. Mafya lideri "iyi" bir insan aynı
zamanda. Bir kızı evlat edinmiş bir erkek çocuğa da babalık etmiş. İkisini de
okutmuş. Kız avukat olmuş erkek polis. Mafya lideri akıllı başına bir şey
gelirse kimden yardım alacağını da biliyor. Bu toplumsal bir mesaj mıdır? Eğer
mesajsa nasıl bir ülke burası? İyi de
avukat ve polis ona nasıl "baba" diyor anlaşılır gibi değil. Ama mafyanın içinde köstebek karşılığı
polisin içinde de köstebek var. Polis mafya ödeşmişler. Bu iki köstebek
kardeşmiş iyi mi! Birbirlerine kötülük yapamıyorlar kan çekiyor. Bir çocuk fotoğrafı ve bir cümle yazılı yırtık
kağıt parçası elden ele dolaşıyor. Bu kardeşlerin buluşmasına neden olacak herhalde. İki kardeşin babaları da kötü yola düşmüşmüş
meğerse . Oğulları da armut. Ağacın
dibine düşmüşler. Mafya lideri ikinci şans vermeyecek gibi duran sert ve
affetmez bir adam. Aman inanmayın seyirci unutur nasılsa. Lider doğudan bir
yerden gelmiş şiveli konuşuyor. Mafya da onlardan çıkar değil mi? Kebapçı aynı
zamanda. Çok da halk. Çıktığı mahalledeki sünnet düğününü unutmuyor onlardan
kopmamış. Halkına yardım ediyor. "Robinhud" musun mübarek? Acımasız
ama yüreği de yufka nasıl oluyorsa. Sanki halkına yardım etmek için mafya olmuş.
Düzen onu zorlamış(mı?). Haksızlıklar karşısında sertleşmiş(mi?). Of of.
Her
sahne bir yabancı filmden apartma yada onun taklidi. Bence senaristler çok film izleyip çok roman
okuyor ve beğendikleri sahneleri bir yere kaydediyorlar. O sahneyi dizinin bir
bölümünde "action" niyetine kullanıyorlar. Ben bir dizide
Shakespeare'in bir oyunundan bir sahne izlediğimi hatırlıyorum. O durumda yâni.
Uysa da uymasa da.
Seyrettiğim bölümde gelecek bir misafirden bahsedilmeye
başlandı. Kim olduğu merak konusu. ınınının... Bu şu demek dizi nefes darlığı
içinde. Yeni bir karakter yeni bir kaç bölüm daha demek. Böyle böyle 13.bölüm
bulunacak. Sonrası Allah Kerim. Diziler haftalık kararlarla yürüyor. Ratinglere
bakılacak. Dizinin reklâm geliri hesaplanacak. Sonra "uzatmadan
bitirdik alnımızın akıyla" denilecek yada ağda ısıtılacak yeniden.
Bu tür dizilere bakınca nasıl bir ülke burası demeden
geçemiyorum. Hadi dizi çocukça ama anlatılanlar vahim. Mafya lüks içinde
yaşıyor. Sokaklarda çatışmalar infazlar. Ön planda ise iyilik maskeleri. Diyebilirsiniz ki sen bu ülkede yaşamıyor
musun? Evet yaşıyorum da her şey bundan mı ibaret? Her kanalda benzer konular. Aile
içinde ahlâksızlık çizme boyunu geçmiş. Herkes birbirine "asılıyor",
birbirini kandırıyor. Komedi diye yapılanlar bile sosyal açıdan rezaletin görüntüsü.
Durum trajik bence.
Tutulan dizilerin oyuncuları içinde çok iyi tiyatrocular
var. Tiyatroda oynamayacakları konuların içinde oluyorlar. Onları anlıyorum. Para kazanmak lâzım. Onlar
da beni anlasın lütfen. Zira onlar vitrinde kullanılıyorlar. Eminim ki
istemedikleri bir dünyanın ekran yüzü, istemedikleri mesajların parçası
oluyorlar. Bu taşınabilecek bir sorumluluk mudur? Hem o iyi oyuncular yüzünden yaşıyor bu dizi sektörü.
Diyecekler ki "diziler toplumu yansıtıyor". "Bunlar var" diyecekler yâni. İyi de toplumda başka şeyler de var. Onları da yansıtsanıza. İyi tiyatrocular sahnenize geri dönün. Sizin de çocuklarınız var.
Melih Anık
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder