24 Mayıs 2016 Salı

Engin Alkan Zorunlu Sahne'ye(Yusuf Dündar) Konuşmuş

Engin Alkan Zorunlu Sahne'ye(Yusuf Dündar) konuşmuş. Ben Alkan'ın yaptıklarını önemsedim söylediklerini önemsemedim. Yönettiği tüm oyunları bir iki istisna dışında seyrettim. Son seyretmediğim oyunu İBBŞT'da sahnelediği film uyarlaması idi. Yazdığım ilk oyunundan sonra yanıma gelip teşekkür etti benimle sohbet etmek istediğini belirtti. O oyununu beğendiğimi yazmıştım. Yönettiği oyunu beğenmediğimi yazdığımda ise onun gözünde birden düştüm. Anladım ki hep alkışlanmak istiyor. Rahmetli Üstün Akmen'i de öyle sindirmişti. Akmen onun yönettiği bir oyun hakkında yazdığı yazısında Engin Alkan'a 'bulaşmak' istemediğini ima ediyor,  oyuncuların evlerine giderek eleştireceğini belirtiyordu. Nasıl yılmışsa onun hırçınlıklarından artık. Engin Alkan ise twitleri, cemaati, avanesi ile beni susturmak için ellerinden geleni yapmaya devam ediyor.  Amacı belli , beni susturmak.  Ben yılmam, konuşurum, yazarım. Şimdi olduğu gibi. Gene bir takım imalarla bana sataşmış. Sorsanız 'üstüne alınmış' diyecektir. Kaçak güreşir yâni. Ben kaçak güreşmem. 'Ey Engin Alkan sen şöyle şöyle yaptın' derim. Bu yazımda olduğu gibi.

Bu röportajda gene büyük laflar etmiş.   "Cumhuriyetin ulus kimliği her alanda olduğu gibi tiyatroda da geçmişle bağları kopardı tamamen" demiş meselâ. O Cumhuriyet'in çocukları  '70'li yıllarda gündeme dokunan oyunlar yaptı. Necati Cumalı, Behçet Necatigil, Vasıf Öngören, Haşmet Zeybek, Haldun Taner, Hidayet Sayın, Orhan Asena meselâ. Yâni bugün Engin Alkan'ın yapamadığını yaptı. Engin Alkan İBBŞT'da yönetiminde bulunmadı mı? Onun yönetiminde bulunduğu dönemde nasıl bir repertuvar çıktı ortaya? İnsan dil uzatacağına önce kendine bakar

 "Meselâ Türkiye Epik Tiyatro ile ‘60’larda tanıştı. Biz bu kavramı ithal ettik ama kendi geleneksel tiyatromuzla bağlantıları noktasında hiçbir analize varamadık." demiş.Yusuf Dündar söylediklerini kayıt yapmış, sormamış, ben sorayım o zaman: Bu kadar kolaycı hüküm vermeye utanmıyor musun? Yiğit Sertdemir de Vasıf Öngören ile Haldun Taner'i harcadı bir kalemde. Okumadın mı duymadın mı? Bu çocuklar ezbere konuşuyor. Okumuyorlar da. Alternatif Sahnelere arka çıkanlar o konuda tek akademik tezi yazmış Cansu Karagül'ü okumamış bile.

"Kendi dertlerini kendi insanına, kendi hayatını anlatan eserlerin sayısı çoğalmak zorundadır" derken sen ne yaptın azizim? İBBŞT yönetiminde olduğun zaman ne yaptın? Şekerpare'yi yaptın. Bu, kendi insanının derdini mi anlatıyordu? 

 Dramaturglardan dramaturji kurullarından bahsediyor da kendi döneminde kendi kurumunda dramaturg ile çalışmayan yönetmenlere sesin çıktı mı diye sormazlar mı adama? 

Füsun Demirel'den bahsetmiş. Yahu senin elinde Levent Üzümcü'nün kanı duruyor. Önce onu temizle. 

Sen bırak Eleştirmenler Birliğini kendine bak önce. Eleştiri kurumunun yaşaması için sen yeterli tahammülü gösterebiliyor musun? Sen etik kuralları biliyor musun? Avanene öğretebildin mi? Hırçın, saldırgan üslubuna gem vurabildin mi? 

Batılılaşma süreci içinde kendine güvensizlik bir karakter haline de gelmedi.  İkiyüzlülüğü sen kelimelerle ağızdan söylüyorsun. Ben gördüm yaşadım. Elimi sıkıp yüzüme güldüğünde. Önce kendinden başla be koçum. Şimdi atış serbest hadi klavye başına. Twitter'dan yaylım ateş bekliyorum. Sizleri engelledim. Aldırmıyorum çünkü hakaretlerinize. Benim kervanım yürüyor. Sokak köpeklerimi kucaklıyorum Çandarlı'da.


Melih Anık

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder