Cumhuriyet'te okuduğuma göre Levent Üzümcü kararın 1 Temmuz'da alındığını, kendisine 22 Ağustos'taki Bir Yaz Gecesi Rüyası oyunundan sonra tebliğ edildiğini söylemiş. O da oyunun geçmesinin beklendiğini biliyor. Eğer altında Kadir Topbaş'ın imzası bulunan karardan Erhan Bey'in haberi yoksa durum vahim demektir. Zira Erhan Bey'in 'Kadir Abi'si ona haber vermeden hatta danışmadan bu işi yürütmüş demektir. Bu GSY'ni yok saymak anlamına gelmez mi? Yok Erhan Bey'in karardan haberi var da sustuysa iş felakete kadar gider. Ama her iki durumda İBBŞT kadrolarının içinde bulunduğu durumu takdir etmesi ve iyi değerlendirmesi gerekir. Bu durumda olan bir Yönetmenlik, kadrolarına verdiği sözleri tutabilir mi?
Bence İBBŞT dışarıda düşman arayacağına içeride neler olup bittiğine bakmalıdır. Ben L.Üzümcü hakkındaki soruşturma esnasında ki uzun bir süredir devam etmektedir, İBB Genel Sanat Yönetmenliği'nin durumdan haberi olmamış olduğunu düşünemiyorum. O halde o sırada ne yaptılar? Neden müdahale etmediler? Bir an için 'haberimiz/yetkimiz yok' deniyorsa orada 'durmalarının' gerekçesi nedir?
Öte yandan kurumdan atılmış biri nasıl sahneye çıkar? Çıkarılır? Herkes kör sağırı mı oynuyor? 1 Temmuz'da alınan karar 22 Ağustos gösterisini iptal etmek için yeterli süreyi vermektedir. Peki kim(ler) görmezden bilmezden geliyor? Haberin bu kadar hızlı yayıldığı bir ortamda Levent Üzümcü'nün hiç bir dostu kalmamış mı ona bu haberi verecek? Verselerdi ve oyun iptal edilseydi bu Üzümcü için daha destek verici bir durum olmaz mıydı? Olay halka daha çok yansımaz mıydı? Şimdi YANINDAYIZ diye ortalığı inletenler o zamanlarda neredeydiler?
Konu 'yas ilan etmekle' 'siyahlar giyinmekle' çözülmüyor. Herkes içindeki Hamlet'i dışarıya çıkarmaya mı çalışıyor?
Melih Anık
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder