Alain Badiou’nun Yüzyıl isimli kitabını okurken aklıma gelen bir soruyu paylaşmak istiyorum: Sizin yüzyılınız kaç yıldır?
Herkes bilir yüzyıl YÜZ yıldır ve her yüz yıl sonu çift sıfırla biten yuvarlak bir rakamla başlar. İnsan ömrü yüzyılı nadiren aştığı için insanın yüz yılı iki yüz yıl arasında kalabilir, çoğunlukla bir yüzyılın içinde başlar biter.
Alain Badiou, yüzyılı tanımlarken o yüzyıla hâkim olmuş olayı dikkate alıyor. Yüzyılı adlandırmamıza neden olan olay kaç yıl etkili olmuşsa o yüzyıl o kadar yıldır. Örneğin “Komünist yüzyıl”, 1917 de Lenin’le başlar ve 1976’da Mao Zedong’un ölümüyle sona erer, yani 70 yıldır. Rakam olarak 20.Yüzyıl Badiou’ya göre 1970’lerde başlayan “parlamentarizmin ve dayanağının, minnacık fikirlerin şanlı yolunu açtığı bu yüzyıl” ve 30 yıldır; o buna “kuyruk sokumu” yüzyılı der.
Badiou filozoflar için “nelerin olup bittiği değil, nelerin düşünüldüğü önemlidir” diyor. “Yüzyılda insanlar önceki düşüncenin basitçe bir devamı olmayan neyi düşünmüşlerdir? Önceden düşünülmeyene hatta düşünülmez olan ne düşünülmüştür?” diye bir kriter koyuyor.
Böyle düşününce ölümlü insanın “kişisel” yüzyılı, hiçbir zaman yüz yıl sürmez. İnsanın doğumu ile ölümü arasında geçen sürede dünyaya hükmeden esas olay nedir ve kendisini etkileyen en önemli olay, düşünce ne olmuştur , etkisi ne kadar sürmüştür, ona bakmak lâzım.
Dünyayı sürükleyen ve yüzyılı belirleyen olay ya da düşünceye katkınız olmayan bir ülkede yaşamaktaysanız sizin yüzyılınız o olay ve düşüncenin ülkenize ne kadar ve ne şekilde yansıdığı ile sınırlısınız demektir.
Kişisel tarihiniz ise yaşadığınız coğrafyaya bağlı olarak değişir öncelikle. Saddam ya da Kaddafi’nin yönettiği bir ülkeye doğmuş olanlar için yüzyıl o yönetimler altında yaşadıkları süre olarak mı kaydedilmeli yoksa -eğer onların gidişini de görmüşlerse- onlarsız yaşadıkları süre olarak mı? Bu galiba üzerinizde kalan izlerle ilgili bir tespit olacaktır.
Bana öyle geliyor ki dünyaya ismini vermiş olan yüzyıl ile ülkenize ismini vermiş olan yüzyıl çakışıyorsa “çağdaş”sınız demektir. Ama bunu “ilerleme” olarak anlama yanlışlığına düşmemek gerek.
Melih Anık
İlgi:
“Yüzyıl” - Alain Badiou - Türkçesi: Işık Ergüden - Sel Yayıncılık
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder