8 Şubat 2016 Pazartesi

Ariane Mnouchkine ve Theatre du Soleil

Ali Poyrazoğlu ile sohbet ederken Ariane Mnouchkine'den ve Theatre du Soleil'den konuştuk. Doğrusu hakkında sınırlı bilgim olan Ariane Mnouchkine  ve Theatre du Soleil  hakkında Ali Bey'in anlattıkları beni heyecanlandırdı. Bir Paris yolculuğu planlar hâle geldim. Ali Bey, bana elindeki dvd'lerden göndereceğine söz verdi, gönderdi. Onun neden olduğu ivme ile ben de araştırdım, okudum ve bu yazıyı yazdım. Bu yazı Ariane Mnouchkine'nin 1994 Aralık ayında başladığı Tartuffe provalarının anlatıldığı iki saat kırk dakikalık film üstüne izlenimlerimi kapsamaktadır. Aslında böyle bir yazı aklımdan geçmemişti ama dvd'yi seyrettiğimi paylaştığımda Altuğ Yücel'in yazdığı bir twit beni teşvik etti yazmaya.


Ama önce Theatre du Soleil hakkında derlediklerimi paylaşmak isterim.
Theatre du Soleil Eyfel Kulesi'ne yaklaşık 18km uzaklıkta. Trafik yoksa otuz beş dakikada gidiliyormuş. Metro ile ulaşmak bir saat on dakika imiş.










Theatre du Soleil'e bir mesaj yazarak ölçülü yerleşim planını istedim. Böyle bir yapı için gereken alanı merak ettim. Bakalım gönderecekler mi?



1964 yılında kurulmuş. 'Google'dan tercüme ediyorum:

"Theatre du Soleil, 1960'larda Fransa'daki geleneksel tiyatro kurumlarına bir reaksiyon olarak doğdu.(Hem de Fransa'da büyük bir karmaşa yaşanırken.) Hiçbir resmi  deklarasyon yapılmamasına rağmen, uzun süreli provaları kabul ve taahhüt etmek, Batı ve Batı dışı her türlü sanat formlarını bir araya getirmek, seyirci ile iletişim, hiyerarşinin olmadığı ve yapılanların ortaklaşa sahiplenildiği bir yapı, kurumun hedefleri arasında. Kurumun üyeleri Theatre du Soleil'i bir yaşam şekli olarak tanımlıyor. Ariane Mnouchkine, 'Theatre du Soleil yaşama, çalışma, mutlu olma, güzelliği ve iyiliği arama düşüdür. Maddi kazançtan ziyade ulvi amaçlara ulaşma çabasıdır' demiş."  

Theatre du Soleil, içinde tiyatro ile ihtiyaç olan her şeyi kapsayan bir yapı. Ofisleri, kütüphanesi, satış mağazası, atölyeleri(dekor, elektrik, kostüm vs), yemekhanesi, deposu, prova alanları ve gösteri alanı olan bir yapı. Çok emin değilim ama yatacak yerleri de vardır diye düşünüyorum. Zira provalardan anladığım kadarıyla çalışmalar saatle kısıtlı değil. Bu yapı içinde dışarıya açık kurslar da düzenleniyor. Bu yapıyı turistik olarak gezmek de mümkün. (Parasını ödedikten sonra neden olmasın!) 

Kadro(1994'de 50 kişiymiş) gelen seyircilere yemek servisi de yapıyormuş. Yani hepsi 'komple atlet'. 'Sanatçı' değil işçi. 

Tartuff provaları 1994 yılının Aralık ayında başlamış. İlk temsil Haziran 1995'de olmuş, yaklaşık altı ay prova yapılmış. Oyun Avignon Festivali için hazırlanmış özellikle. Ariane Mnouchkine her yerde, tek kişilik ordu. Provalarda, tesisin nasıl kullanılacağını açıklarken, oyuncuların kaprisini çekerken, oyuncuları yüreklendirirken, azarlarken, bütçe yapımında, oyun için yapılan pazarlıklarda, yazışmalarda, atölyede. Aklınıza ne geliyorsa her yerde o var. Filmden anladığım çok da kolay bir lokma değil hatta bazen sıkıcı biri. Bazen kendimi oyuncuların yerine koydum. Karşımda ne yapmam gerektiğini bilmeyen biri var deneyerek buluyor. Kulise gönderip oradan çağırıyor aklıma bir şey geldi diye. Tam tamam bitti diyorsunuz onun sesi. Saat gece yarısı iki. 'Bir şey eksik ama ne? diyor. Düşünelim. Fikri olan var mı?' Manyak mı ne? Evet bence manyak. Ama gerekli bir manyaklık. Aynı role üç dört kişiyi birden çalıştırıyor onları aynı anda sahnede oynatıyor uzaktan kumandayla 'şimdi sen şimdi sen' diyerek. Kendini vermezsen herkesin içinde azarlıyor. Disiplinli, temizliğe düşkün, ayrıntı takıntılı. Birkaç oyuncu ile dedikodu bile yapıyor bir başkası hakkında. Ama herkes biliyor ki seninle konuşur ama o aslında kendi ile konuşuyor sen o sırada yankı yapan bir perdesin, son kararı Ariane Mnouchkine verir. Zira kadın dediği dedik biri. Eğlenceli olduğu zamanlarda bile kontrollü. Ariane Mnouchkine gibi birinin olduğu yerde eşit bir tartışma olmaz. Onun için kadro boyun eğmiş bir vaziyette. Böylesini bizde yaşatmazlar. Bu 'yaşatmamak' silahla öldürmek anlamında değil tabii ki. Öyle bir yere gelemez ki kimse. Geleni alaşağı ederiz biz. Neyse, bu konu uzar gider.

Theatre du Soleil, yorumuyla Tartuffe'ü bir Arap ülkesine götürmüş. Ariane Mnouchkine bir yerde 'Moliere bunu dönemin seyircisine bir şey söylemek için yazmış biz de kendi dönemimiz seyircisine bir şey söyleyeceğiz' diyor. Demek ki 1994'de ortam uygundu. Şimdi Fransa'da da yapabilir mi kuşkudayım. Film yaklaşık sahne düzeni belirlenmiş bir noktadan başlıyor. Masa başını görmüyoruz. Oyuncuların ezberi henüz bitmemiş ellerinde tekst oynuyorlar. Zaten roller de kesin olarak dağıtılmamış. Mizansen, tonlama, mimik ve jest çalışılıyor. Ariane Mnouchkine provayı sık sık kesiyor, sahneye çıkıyor, oyuncunun yerini alıp hareketi gösteriyor. Çok tekrar çok tekrar.. Oyuncular köle gibi. Theatre du Soleil'e katılmak bir mesele olmalı. Artık provaların sonlarına doğru Ariane Mnouchkine bir prensibini açıklıyor: 'Sahnede önce oyuncu görünür, nesne değil. Bunu sahneye bir işportacı arabasını iterek giren oyuncuyu durdurup söylüyor. 'Önce sen gir, etrafa bakın, oyna sonra git arabanı getir dışardan.'

Dekor, kostüm, ışık atölye çalışmaları devam ediyor bir taraftan. Filmden göründüğü kadarıyla çok iyi kurulmuş atölyeler ve ekipler var. Bu arada turne dekorları da hazırlanıyor. O konularda da titiz Ariane Mnouchkine.

İlk oyun gecesi kapıda seyircileri karşılayan, bilet kesen de Ariane Mnouchkine. Ama prova filmi ilk oyun gecesinin selamı ile biterken Ariane Mnouchkine sahnede yok. Belki sahnede vardır ama filmde yok. Kalıcı olan bir belgede olmaması da ilginç. Bizim GSY'leri gala kaçırmıyor sahneye atlamak için.   

Oyun 231 kere oynanmış yaklaşık yüz yirmi iki bin bilet satılmış. Gösteri başına beş yüz seyirci. Yaklaşık yirmi Euro'dan hesap etseniz(onlar Zorlu fiyatına bilet satmıyor) hâsılat iki buçuk milyon Euro. Topluluğu rahatlatmış bu. Düşünürseniz olay büyük. Ama Ariane Mnouchkine ve Theatre du Soleil  de büyük!

Şimdi 2016 yılındayız. 1994'den bu yana 22 yıl geçmiş, Theatre du Soleil'in kuruluşundan bu yana  52 yıl. Hâlâ hayran hayran onlara bakıyoruz.  

İKSV kaç yıldır tiyatro festivali yapıyor? Her yıl kırk oyuna para vereceğine daha çok seçici olsa bir kenara tuğla koysa bizim de böyle bir mekânımız olurdu. Theatre du Soleil, Zorlu Center değil ya. Avukat Petrocelli bile şimdiye kadar çoktan yapmıştı.   

Mekân olsa Ariane Mnouchkine'imiz olur muydu? Hayâl etmek istiyorum.


Melih Anık

1 yorum:

  1. Merhaba,

    Kendimize gelmemiz için tokat yememiz gerekiyor. Melih Anık, s/imgesel bir tokat atarak, bizi kendimize getirmek istiyor...

    Hilmi Bulunmaz

    YanıtlaSil