Ali Poyrazoğlu ile sohbet
ederken Ariane Mnouchkine'den ve Theatre du Soleil'den konuştuk.
Doğrusu hakkında sınırlı bilgim olan Ariane Mnouchkine ve Theatre du Soleil hakkında Ali Bey'in anlattıkları beni heyecanlandırdı.
Bir Paris yolculuğu planlar hâle geldim. Ali Bey, bana elindeki dvd'lerden göndereceğine
söz verdi, gönderdi. Onun neden olduğu ivme ile ben de araştırdım, okudum ve bu
yazıyı yazdım. Bu yazı Ariane
Mnouchkine'nin 1994 Aralık ayında
başladığı Tartuffe provalarının anlatıldığı iki saat kırk dakikalık film üstüne
izlenimlerimi kapsamaktadır. Aslında böyle bir yazı aklımdan geçmemişti ama
dvd'yi seyrettiğimi paylaştığımda Altuğ Yücel'in yazdığı bir twit beni teşvik
etti yazmaya.
Theatre du Soleil Eyfel Kulesi'ne yaklaşık 18km uzaklıkta.
Trafik yoksa otuz beş dakikada gidiliyormuş. Metro ile ulaşmak bir saat on
dakika imiş.
Theatre du Soleil'e bir mesaj yazarak ölçülü yerleşim planını
istedim. Böyle bir yapı için gereken alanı merak ettim. Bakalım gönderecekler
mi?
1964 yılında kurulmuş.
'Google'dan tercüme ediyorum:
"Theatre du Soleil, 1960'larda Fransa'daki geleneksel tiyatro
kurumlarına bir reaksiyon olarak doğdu.(Hem de Fransa'da büyük bir karmaşa
yaşanırken.) Hiçbir resmi deklarasyon
yapılmamasına rağmen, uzun süreli provaları kabul ve taahhüt etmek, Batı ve
Batı dışı her türlü sanat formlarını bir araya getirmek, seyirci ile iletişim,
hiyerarşinin olmadığı ve yapılanların ortaklaşa sahiplenildiği bir yapı,
kurumun hedefleri arasında. Kurumun üyeleri Theatre du Soleil'i bir yaşam şekli olarak tanımlıyor. Ariane Mnouchkine, 'Theatre du Soleil yaşama, çalışma, mutlu olma, güzelliği ve
iyiliği arama düşüdür. Maddi kazançtan ziyade ulvi amaçlara ulaşma çabasıdır' demiş."
Theatre du Soleil, içinde tiyatro ile ihtiyaç olan her şeyi
kapsayan bir yapı. Ofisleri, kütüphanesi, satış mağazası, atölyeleri(dekor,
elektrik, kostüm vs), yemekhanesi, deposu, prova alanları ve gösteri alanı olan
bir yapı. Çok emin değilim ama yatacak yerleri de vardır diye düşünüyorum. Zira
provalardan anladığım kadarıyla çalışmalar saatle kısıtlı değil. Bu yapı içinde
dışarıya açık kurslar da düzenleniyor. Bu yapıyı turistik olarak gezmek de
mümkün. (Parasını ödedikten sonra neden olmasın!)
Kadro(1994'de 50 kişiymiş)
gelen seyircilere yemek servisi de yapıyormuş. Yani hepsi 'komple atlet'.
'Sanatçı' değil işçi.
Tartuff provaları 1994
yılının Aralık ayında başlamış. İlk temsil Haziran 1995'de olmuş, yaklaşık altı
ay prova yapılmış. Oyun Avignon Festivali için hazırlanmış özellikle. Ariane Mnouchkine her yerde, tek kişilik ordu. Provalarda,
tesisin nasıl kullanılacağını açıklarken, oyuncuların kaprisini çekerken,
oyuncuları yüreklendirirken, azarlarken, bütçe yapımında, oyun için yapılan
pazarlıklarda, yazışmalarda, atölyede. Aklınıza ne geliyorsa her yerde o var.
Filmden anladığım çok da kolay bir lokma değil hatta bazen sıkıcı biri. Bazen
kendimi oyuncuların yerine koydum. Karşımda ne yapmam gerektiğini bilmeyen biri
var deneyerek buluyor. Kulise gönderip oradan çağırıyor aklıma bir şey geldi
diye. Tam tamam bitti diyorsunuz onun sesi. Saat gece yarısı iki. 'Bir şey
eksik ama ne? diyor. Düşünelim. Fikri olan var mı?' Manyak mı ne? Evet bence
manyak. Ama gerekli bir manyaklık. Aynı role üç dört kişiyi birden çalıştırıyor
onları aynı anda sahnede oynatıyor uzaktan kumandayla 'şimdi sen şimdi sen'
diyerek. Kendini vermezsen herkesin içinde azarlıyor. Disiplinli, temizliğe
düşkün, ayrıntı takıntılı. Birkaç oyuncu ile dedikodu bile yapıyor bir başkası
hakkında. Ama herkes biliyor ki seninle konuşur ama o aslında kendi ile
konuşuyor sen o sırada yankı yapan bir perdesin, son kararı Ariane Mnouchkine verir. Zira kadın dediği dedik biri. Eğlenceli olduğu
zamanlarda bile kontrollü. Ariane
Mnouchkine gibi birinin olduğu yerde
eşit bir tartışma olmaz. Onun için kadro boyun eğmiş bir vaziyette. Böylesini
bizde yaşatmazlar. Bu 'yaşatmamak' silahla öldürmek anlamında değil tabii ki.
Öyle bir yere gelemez ki kimse. Geleni alaşağı ederiz biz. Neyse, bu konu uzar
gider.
Theatre du Soleil, yorumuyla Tartuffe'ü bir Arap ülkesine
götürmüş. Ariane Mnouchkine bir yerde 'Moliere bunu dönemin seyircisine
bir şey söylemek için yazmış biz de kendi dönemimiz seyircisine bir şey
söyleyeceğiz' diyor. Demek ki 1994'de ortam uygundu. Şimdi Fransa'da da yapabilir
mi kuşkudayım. Film yaklaşık sahne düzeni belirlenmiş bir noktadan başlıyor.
Masa başını görmüyoruz. Oyuncuların ezberi henüz bitmemiş ellerinde tekst
oynuyorlar. Zaten roller de kesin olarak dağıtılmamış. Mizansen, tonlama, mimik
ve jest çalışılıyor. Ariane
Mnouchkine provayı sık sık kesiyor,
sahneye çıkıyor, oyuncunun yerini alıp hareketi gösteriyor. Çok tekrar çok
tekrar.. Oyuncular köle gibi. Theatre
du Soleil'e katılmak bir mesele
olmalı. Artık provaların sonlarına doğru Ariane Mnouchkine bir prensibini
açıklıyor: 'Sahnede önce oyuncu görünür, nesne değil. Bunu sahneye bir
işportacı arabasını iterek giren oyuncuyu durdurup söylüyor. 'Önce sen gir, etrafa
bakın, oyna sonra git arabanı getir dışardan.'
Dekor, kostüm, ışık
atölye çalışmaları devam ediyor bir taraftan. Filmden göründüğü kadarıyla çok
iyi kurulmuş atölyeler ve ekipler var. Bu arada turne dekorları da
hazırlanıyor. O konularda da titiz Ariane Mnouchkine.
İlk oyun gecesi kapıda
seyircileri karşılayan, bilet kesen de Ariane Mnouchkine. Ama prova filmi
ilk oyun gecesinin selamı ile biterken Ariane Mnouchkine sahnede yok.
Belki sahnede vardır ama filmde yok. Kalıcı olan bir belgede olmaması da
ilginç. Bizim GSY'leri gala kaçırmıyor sahneye atlamak için.
Oyun 231 kere oynanmış
yaklaşık yüz yirmi iki bin bilet satılmış. Gösteri başına beş yüz seyirci. Yaklaşık
yirmi Euro'dan hesap etseniz(onlar Zorlu fiyatına bilet satmıyor) hâsılat iki
buçuk milyon Euro. Topluluğu rahatlatmış bu. Düşünürseniz olay büyük. Ama Ariane Mnouchkine ve Theatre du
Soleil de
büyük!
Şimdi 2016 yılındayız.
1994'den bu yana 22 yıl geçmiş, Theatre du Soleil'in kuruluşundan
bu yana 52 yıl. Hâlâ hayran hayran
onlara bakıyoruz.
İKSV kaç yıldır tiyatro
festivali yapıyor? Her yıl kırk oyuna para vereceğine daha çok seçici olsa bir
kenara tuğla koysa bizim de böyle bir mekânımız olurdu. Theatre du Soleil, Zorlu Center değil ya. Avukat Petrocelli bile şimdiye kadar çoktan
yapmıştı.
Mekân olsa Ariane Mnouchkine'imiz olur muydu? Hayâl etmek
istiyorum.
Melih Anık
Merhaba,
YanıtlaSilKendimize gelmemiz için tokat yememiz gerekiyor. Melih Anık, s/imgesel bir tokat atarak, bizi kendimize getirmek istiyor...
Hilmi Bulunmaz