Erdal Beşikçioğlu İstanbul’da da bir Tatbikat Sahnesi açtı. Hepimize
hayırlı olsun.
İstanbul Tatbikat Sahnesi’nin ilk oyunu ‘Bir Delinin Hatıra Defteri’.
Mart ayı biletleri çıkar çıkmaz tükenmiş. Söylendiğine göre bilet fiyatı 70 TL
imiş. Biletler tükendiğine göre fiyatı üzerine yorum yapmaya gerek yok. Demek
ki ‘alıcısı’ var. Daha çok olsun.
Ben tiyatroda bilet fiyatı üzerine düşünmek için bu yazıyı yazıyorum. Daha doğrusu hem yazıyorum hem düşünüyorum.
Aslına bakarsanız bu, satın alma gücüyle çok yakından ilgili.
Onun için de yurt içinde ve dışında 35
Dolar ile ne yapıldığına bakmak gerek. Asgari ücretin 400 dolar olduğu bir ülkede işçinin 35 dolar verip Bir Delinin
Hâtıra Defteri’ni seyretmesi için deli olması lâzım. Böyle düşündüğümde tiyatro toplulukları
bilet fiyatını belirlerken seyircisini de tayin
ediyor(seçiyor) demektir. Yâni tiyatrocu ‘35
Doları verebilen gelsin beni seyretsin’ diyor. Ama bu anlayış bir süre
sonra ekonominin lânet olası arz talep dengesinin sonuçlarından etkileniyor. ‘O parayı veren gelsin’ diyen topluluk
bir süre sonra ‘O parayı verene göre oyun
seçeyim’ demeye başlıyor. İş ‘müşteri
haklıdır’a dayanınca tiyatronun repertuvarı da payını alıyor tabii ki. Çünkü bizde kazanç ile entelektüel sermaye
arasında doğrudan bir ilişki yok. Biliyor musunuz ben ne zaman şaşırmıştım? Yabancı
bir firmaya (firma hâlâ Türkiye’de) gayrimenkul sektörü ile ilgili bir piyasa araştırması yaptırmıştık. O çok
bilinen grupların içinde profesörler A
sınıfında kabul ediliyordu. Yâni hem aklı hem de cebi zengin anlamında. Oysa
biliyoruz ki nice profesörler bile 35 Dolar vererek Bir Delinin Hâtıra Defteri’ni
seyretmez. Peki kim seyrediyor yıllardır süren Bir Delinin Hâtıra Defterini?
En başta Erdal Beşikçioğlu’nun muhalif tavrını sevenler
geliyor olmalı. Ben onların azınlıkta olduğunu düşünüyorum. Hem muhalif hem de cebinde 35 Doları olacak. Bunlar
burjuva kesimindendir desem bilmem
yanılır mıyım? İkinci grup Erdal
Beşikçioğlu’na tv’den hayran olanlardan çıkar diye düşünüyorum. Bence bunların
sayısı ilk gruba göre daha çoktur gibime
geliyor. Zaten yılda bir oyun seyrediyor 35 Doları da verir (anasını satayım).
Üçüncü grup bence en çoktur.’Sekiz yıldır
oynanıyormuş kardeş kaçar mı?’ diyenlerden oluşur bu grup, ‘hiçbir şeyden kusur kalmayanlardan’ yâni.
Bileti kredi kartına yazdırır, sonrası ‘Allah
Kerim’. Bir de Genco Erkal dışında kalan oyuncu grubu var. Mâlum Genco Erkal Erdal
Beşikçioğlu’nun ‘deli’sini seyretmedi. O oyuncu grubu da bence beleşçilerden
oluşuyor. Onlar koltuk olmasa da içeri
girer bir köşeden seyrederler. Bir de benim gibi peşinde koştuktan sonra bilet
bulamayıp davetle seyredenler var. Ben bilet peşinde koştuğum zaman bilet 10 TL
idi, şimdi koşar mıyım bilmiyorum. Tabii ki esas grup sanat severlerden
oluşuyor. Bunların toplamı çok az ama
zaten çok olmasına da gerek yok. Ya salonlar küçük, ya da gösteri sayısı az.
Onlar her yeri dolduruyor maşallah. Türk sanat hayatı da onların yüzü suyu
hürmetine ayakta duruyor.
Tatbikat Sahnesi’nin bilet fiyatı bir gerçeği ortaya koydu
ki ben bundan çok memnunum. Devlet Tiyatrosu’nda 10 TL’ye seyredilen ‘Bir Delinin Hâtıra Defteri’ özelleşince bilet
fiyatı 70 TL oldu. Ödenekli tiyatroların önemi bir kez daha ortaya çıktı. Tabii ki şöyle diyenler olacaktır: ‘DT kapanırsa devlet özel tiyatrolara yardım
eder bilet fiyatları düşer’ Ben hiç sanmıyorum. Sanat politikası olmayan
bir toplumda ‘bal tutan parmağını yalar’
gene, seyirciye bir şey düşmez. Daha şimdiden ‘bal yalayanların’ siz de
farkındasınız değil mi?
En gerçekçi değerlendirmeyi Erdal Beşikçioğlu’dan okudum, demiş
ki: ’DT’de 10 liradan satılan bilet
karaborsada 80-90-100 liradan satılıyordu. Buna engel olamadık. Bu durumda
karaborsada neyse ister istemez o olacak.’ Bu düşünce ile ‘karaborsa ile mücadele paketi’ açılmış.
Karaborsaya göre sanatın fiyatlandığı bir ülkede benim yazı yazmamın da anlamı yok
diye düşünüyorum bazen.
Melih Anık
Erdal Beşikçioğlu ile yapılan röportaj:
Yazılarınızı özlemişim Hocam bir çırpıda okudum. Ben öğrenci indirimleri için okula başlayıp bitirmiş biriyim özellikle de tiyatroda indirimden faydalanayım diye. Ki genelde şehir ve devlet tiyatrosunda oyun izliyorum. Benim gibi tiyatroyu çok sevip ayda en az 4-5 oyun izleyen birisi özel tiyatroda oyun izleyemez çok istese de... izlediğim özel tiyatro sayısı bu nedenle çok az. Sanırım hitap etmek istedikleri seyirci kitlesine girmiyorum :)
YanıtlaSil