Ülkemizde tiyatro dalında verilen ödüller her sene
daha da artıyor. Görünüşe göre ödüller, alanlardan
daha çok verenlerin kendi reklâmını yaptığı, Türk Tiyatrosu'na hiçbir yararı
olmayan mevsimlik eğlenceler haline geldi. 'Kazanan' yerine 'ödül alan ve veren' kelimelerini
özellikle kullanıyorum çünkü tiyatro ödülleri ticari bir alış veriş ülkemizde. Bu alış verişten yarar sağlayanlar da jüri
üyeleri. Kim huzur hakkı, kimileri
bedava bilet alıyor, galalara davet ediliyor. Bu sayede itibar kazanan çok
insan türedi. Bunlar âdeta bir ordu komutanı, bir baş öğretmen gibi
tiyatrocuları denetliyor, karşılarında el pençe durduruyorlar. Yüzlerine
gülücükler atılıyor. Adam yerine konuyorlar kısaca. Bunları bu hâle getiren de
tiyatrocular. Tiyatrocu kelimesini
kullanmamın nedeni, kelimenin oyuncu,
yönetmen, tasarımcı vb bu iş dalında çalışan hepsini içermesi yüzünden. Aslında
pek çok 'tiyatrocu'nun tiyatro ile ilgisi de yok. Kapınıza damacana ile su
getiren adama da 'sucu' deniyor ama suyu kendisi üretmiyor sadece kamyondan
evinize taşıyor. Bazı tiyatrocular da öyle.